Sentence examples of "Kralın" in Turkish

<>
Senin sözüne karşılık Morgana'nın sözü olur, ki o kralın kızı. Получится - твои слова против её, а она дочь короля.
Kralın bana ne gönderdiğini gördün mü? Видел, что мне прислал король?
Kralın Şehri'nde size şahsen hoş geldiniz demek istedim. Я хотел лично приветствовать вас в Королевской Гавани.
Kralın Şehri'nde yaşayan insanlar sahte kral Joffrey Baratheon'u seçmedi. Народ Королевской Гавани не выбирал королём самозванца Джоффри Баратеона.
Bu odanın içeriği, Kralın Şehri'ni yerle bir edebilir. Содержимое этой комнаты могло бы уничтожить Королевскую Гавань целиком.
Tanrı ve kralın huzurunda evlendik biz. Мы женаты перед королем и богом.
Bazılarına göre, Lord Crownwell, sayıları yüzlerle ölçülemiyor, kralın kilise reformlarına karşı binlerce dini isyancı var. Милорд Кромвель, говорят, их уже не сотни, а тысячи верующих восстали против королевских церковных реформ.
Tanrı şahidimdir Oliver, ben kralın ölümünü değil bu milletin barışa kavuşmasını istiyorum. Господь свидетель, что я не желал королю смерти, я жажду мира.
Bu saçmalıklar Kralın fermanıdır. Onun tarafından imzalanmış bir kopyası burada. Это - приказ короля, вот копия, подписанная им.
Beni kralın kendisi lord yaptı! Меня сделал лордом сам король!
Kralın Şehri'ni savunma planında bana yardım etmek için. Чтобы помочь мне подготовить план защиты Королевской Гавани.
Altın pelerinliler Kralın Toprakları'ndan bu kadar uzakta ne arıyor? Что золотые плащи делают так далеко от Королевской Гавани?
Ben, seni Kralın Şehri'ne götürüp karşılığında Leydi Stark'ın kızlarını almak için buradayım. Я должна отвести тебя в Королевскую Гавань чтобы обменять на дочерей леди Старк.
Kralın sağ ve iyi olması Wessex için umut demekti. С живым и здоровым королем у Уэссекса есть надежда.
Sebestian, gelecek kralın nişanlısıyla kaçtı. Себастьян сбежал с невестой будущего короля.
Bir gün çocuğu olabileceği gelmemiş hiç kralın aklına. Ancak her şeyin mümkün olduğu büyülü bir diyarda yaşarmış. Король не ожидал появления ребёнка, но он жил на заколдованной земле, где всё было возможно.
Kralın yanında hakkın olan yeri almanın zamanı geldi Yüzbaşı. Пора вам занять соответсвующее место возле короля, капитан.
Şehirde yayılan bu bulaşıcı hastalık hiç iyi olmadı. Kralın hastalıklardan nasıl korktuğunu bilirsin. В городе был случай потницы, ты знаешь, как король боится заразы.
Kralın amcası ve en güvendiği akıl hocası, Lord Agravaine. Дядя короля, боле чем надежный источник, лорд Агравейн.
Bir kalenin nasıl yürütülmesi gerektiğini, bir kralın nasıl yaşayacağını iyi bilirim. Я знаю, как управлять замком, и как должен жить король.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.