Sentence examples of "Sırada beklemek" in Turkish

<>
Sırada beklemek için bir randevu aldım. "Doğru Fiyat" yarışması için hani. Мне назначено стоять в очереди на небольшое шоу под названием "Правильная Цена".
Bu sana sanki Star Wars filmi için sırada beklemek gibi geliyor, ha? Это как стоять в очереди на фильм "Звёздные войны", да?
Daha sırada beklemek zorundayım. Ещё очень долго стоять.
Bu sırada Ximena Medellín mağdurların gerçek sayısının belirsiz olduğundan bahsetti: Тем временем, Ximena Medellin упомянула о неопределенности относительно фактического количества жертв:
Bazılarının size ulaşmaya çalışırken ölmesi ile kıyasladığınızda, hava alanında dört saat beklemek nedir ki? Некоторые из них умерли, только чтобы попасть к вам, что такое четыре часа в зале ожидания по сравнению с этим?
Bu sırada sorumlu bulunması "gereken" Sağlık Bakanlığı bir üst mahkemeye başvurmaya hazırlanıyor. Тем временем, министр здравоохранения, признанный виновным, намерен подать апелляцию.
Üzgünüm, beklemek zorundasın, Donna. Прости. Тебе нужно подождать, Донна.
O sırada da, başka birini araştırmanı istiyorum senden. А пока, мне нужна информация о другом человеке.
Annie, her neyse beklemek zorunda. Энни, это не может подождать.
Bu sırada ben de elimden ne geliyorsa yapacağım. Я пока сделаю, что смогу, руками.
Minivanda beklemek ister misin? Хочешь подождать в фургоне?
o sırada alamadım ama... Пока нет, но...
Çocuklar, beklemek ister misiniz? Эй ребята не хотите подождать?
Zor günler geçirdik, bu sırada arkadaşlığının önemi benim için çok büyük. Хотя раньше, Я бы оценил твою дружбу во время всего этого.
O zaman tek yapman gereken beklemek. Абсолютно. Тогда тебе надо лишь подождать.
Ha siktir o sırada gözümün içine bakıyordu. Черт, вот теперь до меня дошло.
Emin olmak için otopsi raporunu beklemek zorundayız, ama evet. Возможно, но придется подождать результатов вскрытия. Тогда все прояснится.
Sanırım Kabil yazları çok çalışarak mahsulü topluyordu Habil ise o sırada tarlada oyun oynuyordu. Кажется, Авель всё лето усердно собирал урожай пока Каин игрался на своей земле.
En iyisi Thor'u beklemek. Нам лучше подождать Тора.
Bu hafta dergiyi ön orta sırada sergiler misin? Можешь подержать их на видном месте эту неделю?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.