Sentence examples of "Sırf" in Turkish
Hızlı, sıradan bir seksi, sırf yapması daha kolay diye gerçek yakınlığın yerine tercih eder misin?
Не заменяете ли вы быстрым, случайным сексом настоящую близость, просто потому, что так проще?
Sırf kazanmak istediğim için evrenin diğer ucundan gelen ben değilim.
Не я пересекла Вселенную только потому, что хотела победить.
Bu şey sırf isimleri ve raporları tutmak için mi tasarlandı?
Такой проект лишь, чтобы скрыть несколько имён и отчётов?
Sırf dikkatini çekebilmek için, üç penise, bir de şarj kablosuna ihtiyacın var.
Тебе нужно иметь три члена и кучу кабелей, чтобы просто привлечь её внимание.
İşimi sırf sen küçük bir çocuğa aşıksın diye tehlikeye atarsam ne olayım!
А я должен рисковать работой, потому что ты любишь цветного мальчишку.
Ama sırf adamı çok sevdiğim için bunu söylemiştim, sevgi bazen bize saçma şeyler yapmaya itiyor.
Но я предложила это только потому, что мне действительно нравился парень, и вы знаете, что любовь иногда заставляет нас совершать глупые поступки.
Ve çok sevdiğim bu evi satmaya niyetliyim. - Sırf ondan uzaklaşmak için. - Sheils, anlıyorum.
И я даже готова продать этот дом, который я люблю, лишь бы уехать подальше от неё.
Sırf benimle oturmak için robotu da yanında mı getirdin?
привести сюда робота, чтобы просто поболтать со мной.
Satış personellerin, platforma dair bütün iyi şeyleri sonlandırmamı istiyorlar. Sırf satmak biraz daha zor oluyor diye.
Твои продавцы велят мне выкинуть все крутое из платформы, потому что им ее немного сложнее продать.
Bu vakayı sırf adam, yalnız, hüzünlü bir yavrucuk olduğu için almak istiyorsun.
Ты хочешь взять это дело, потому что он ещё один одинокий жалобный щеночек.
Ann, Ann Arbor'a sırf ailesini ziyaret etmek için gitmedi.
Энн поехала в Энн-Арбор не просто, чтобы навестить семью.
Başka hangi türler sırf siz onlardan daha iyi olduğunuza karar verdiğiniz için yok edilmeyi hak edecekler?
Какой ещё вид заслуживает быть уничтоженным, потому что вы решили, что вы лучше них?
Loretta sırf benimle dalga geçmek için bunun ailemi memnun eden şey olduğunu söyler.
Лоретта говорит, что это целый фейерверк, просто чтобы заставить меня смеяться.
Sırf sana tuzak kurmak için neden bu kadar uğraşmış ki?
Зачем делать все это, просто, чтобы подставить вас?
Belki sırf bana öyle gelmiştir ama ben olsam işe karısıyla başlardım.
Это просто мое мнение, но я бы с жены начала.
Küçük mor bir uzay köpeği almadığına şaşırıyorum sırf senin nasıl bir galaksiler arası şarlatan olduğunu pekiştirsin diye.
Странно, что ты еще не обзавелся фиолетовым космическим песиком, просто чтобы довершить образ межгалактического болвана.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert