Sentence examples of "Sanırım" in Turkish with translation "полагаю"

<>
Hakim, çoktan onay vermiştir sanırım. Полагаю, судья уже дала разрешение.
Sanırım bunun dedikoduları gidermenin en iyi yolu olduğunu düşündü. Полагаю, он посчитал это лучшим способом развеять слухи.
Sanırım birinin boynunu kırmanın ne kadar zor bir şey olduğunu bilmiyorsunuzdur. Полагаю, вы не знаете, как трудно сломать чью-то шею.
Sanırım Tom'la Boston'da yaşamak istiyorsun. Полагаю, ты хочешь жить с Томом в Бостоне.
Sanırım, yeni sönümleme alanı işe yarıyor. Полагаю, наше новое гасящее поле работает.
Sanırım bu bilgiyi yine benim eski bir hastamdan öğrendiniz. Полагаю, эту информацию вам дал наш бывший пациент.
Şehri geri almak için yapılacak olan büyük hücum için stokluyorlar sanırım. Полагаю, что они приберегают для большого наступления при возвращении города.
Sanırım fiyat bu, tabii bahşiş dahil. Полагаю, в эту цену чаевые включены.
Sanırım bunlardan sonra mor oda sınıfına hazırsın? Evet. Полагаю теперь ты готов для фиолетовой комнаты, да?
Sanırım Bay Poirot size bir tür mesaj bırakmış. Полагаю, месье Пуаро оставил вам какое-то сообщение?
O zaman sanırım bu toplantı, başlamadan bitiyor. Тогда полагаю, эта встреча закончилась не начавшись.
Sanırım bu zamanı espri yaparak doldurmam gerekecek. Полагаю, я должен заполнить время шутками...
Sanırım Bayan Legge o saatte çay içmek için oraya gelmiştir? Полагаю, мисс Легг заходила в то время попить чаю?
Ve sanırım Carlos aynı zamanda senin meselen. И полагаю Карлос теперь тоже твоя проблема.
Sanırım sen, kötü anne olmayı seçtin. Полагаю, ты выбрала быть плохой матерью.
Sanırım bunu bir iltifat olarak kabul edebilirim. Полагаю что могу принять это как комплимент.
Sanırım "hedef" derken Damien Darhk'tan bahsediyorsunuz? Полагаю, под целью вы подразумеваете Дэмиена Дарка.
Yani sanırım geçirmek üzere olduğum bu berbat deneyim biraz daha belirginleşecek, değil mi? Не важно! Полагаю, то что мне предстоит пережить. Станет гораздо ярче Замечательно!
Sanırım bu, hazırladığın sihir gösterisinin bir parçası? Полагаю, это часть твоего шоу для меня?
Sanırım elmas, tümör veya kanama veya onun gibi bir şey oluyor. Полагаю, алмаз - это опухоль или кровотечение или что-то там ещё.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.