Sentence examples of "Telefonunu" in Turkish with translation "телефон"

<>
Telefonunu ve eldivenlerini aldın ve beni ve çocukları bırakıp koşarak kaçtın. Ты схватил телефон, перчатки и убежал от нас с детьми.
Hayır, sen Sara'nın telefonunu vereceksin yoksa suratını dağıtırım. Нет. Отдай телефон Сары или я расквашу тебе морду.
Stackhouse, aç şu lanet telefonunu. Стэкхаус, возьми уже чёртов телефон.
Bana telefonunu ver yoksa ben boğazını kesti olacaktır. Отдай мне телефон или я перережу ей глотку.
Huck, onun telefonunu izleme ihtimalimiz var mı? Хак, есть ли шанс отследить его телефон?
Çello sahibinin adını ve telefonunu ver, ben hallederim. Дай мне телефон хозяина виолончели, а там посмотрим.
Dalgıçlar cüzdanını ve cep telefonunu buldu. Водолазы нашли сумочку и сотовый телефон.
Norfolk belediyesi temizlikçileri geçen gece Norton'ın telefonunu yat limanındaki bir çöpte bulmuş. Босс, только что нашли телефон Нортона в одном из мусорных контейнеров.
Tamam, telefonunu ve banka kayıtlarını kontrol et. Да, проверьте ее телефон и финансовые записи.
Kötü adamlar kurbanın telefonunu kullanmış. Плохие парни использовали телефон жертвы.
Polisler cep telefonunu bir blok ötede bir su oluğunda bulmuş. Полицейские нашли ее сотовый телефон в канаве в квартале отсюда.
Brick, Brick, Brick, Telefonunu kullanabilir miyim? Onları geri arayabilirim. Брик, Брик, Брик, можно твоей телефон, я перезвоню им.
Koca evden çıkar, telefonunu unutur karısı fotoğrafları bulur. Муж уехал, забыл телефон, жена нашла фотографии...
Boktan bir gün geçirdim. Oğlun yine telefonunu kaybetmiş. - Yine mi? Хреновый у меня был день да вдобавок твой сын опять телефон потерял.
Ziva, muhitteki güvenlik kamerası görüntülerini izlerken, ben de Crowley'nin cep telefonunu inceledim. Пока Зива просматривала видео с камер наблюдения в окрестностях, я отследил телефон Кроули.
Bir bakıyorum Gallo senin düşmanın, sonra bir bakıyorum en yakın arkadaşınmış gibi sana telefonunu veriyor. Сначала Галло был твоим врагом, а теперь даёт тебе телефон, словно вы лучшие друзья.
Pekala, Niedermayer kızın telefonunu bulmak için tünele gitti, ve Detektif Almond kızın odasını bir daha araştıracak. Так, Нидермайер отправился к туннелю искать телефон девушки, а детектив Альмонд снова пошел осмотреть ее комнату.
Sen de bir hafta sonra geri gelip, cesedini nehre atıp cüzdanını ve telefonunu aldın öyle mi? И ты вернулся через неделю и бросил его тело в реку, взял его бумажник и телефон?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.