Sentence examples of "Ters giden" in Turkish

<>
Öyleyse ters giden bir şeyler var. Да. Значит что-то здесь не так.
Nasıl olduğunu bilmiyorum ama ters giden bir şeyler var. Не знаю, как, но что-то не так.
Diğerleri ise ters giden birşey yokmuş gibi galeride içmeyi tercih ediyorlar. Ama ölü sayısı tırmanıyor. Другие предпочитают пьянствовать в галерее будто бы все в порядке, но количество смертей увеличивается.
Neden herkes ters giden bir şey olup olmadığını soruyor? Почему все спрашивают меня о том, как я?
Ters giden birşey var. Что-то случилось. Что такое?
Ters giden bir şeyler olursa diye kamp bölgesinin arkasında buluşmayı planladık. Мы договорились встретиться в лагере, если что-то пойдет не так.
Ters giden bir şey olursa diye, masaya senin için bini bırakıyorum. Если что-нибудь пойдёт не так, я оставила двадцать тонн на столе.
Ters giden bir şey olursa, içeri gelirim. Если что-то пойдет не так, я вмешаюсь.
Ters giden bir şey var. Onlar istedikleri kadar ne olduğu söylesin. Если что-то пойдет не так, они могут сделать что угодно.
Söyledim sana ters giden bir şeyler var diye... Я говорил тебе, что что-то не так...
Ters giden bir şey olduğunu öğrenecek. Он поймет что, что-то неладно.
Burada ters giden ne olabilir ki? Что же тут пошло не так?
Ağlıyorum ve ters giden neydi diye merak ediyorum. Я плакала и спрашивала, как так вышло.
Kubbede ters giden bir şeyler var Joe. Что-то не так с Куполом, Джо.
Kanun yapıcılar, bu maddenin Anayasanın bütün Ugandalıların kanun karşısında eşit olduğunu öngören. ve. maddeleriyle ters düştüğünü savunarak yaşından küçük ve yaşından büyük adayların da seçime katılmalarını mümkün kılmak istiyor. Bu durumu eleştirenler ise bu tasarının yalnızca Museveni'yi hayat boyu cumhurbaşkanı yapabilmek için öne sürüldüğünü düşünüyor. Парламентарии намерены внести изменения, допускающие до участия в выборах кандидатов, чей возраст не достиг лет и превышает лет, настаивая на том, что действующий закон противоречит статьям и Конституции, согласно которым все граждане Уганды равны перед законом.
Onun Tanrı'ya giden yolu birçok engelle dolu çetin bir yoldu. Путь его к господу был тяжким. Он много раз оступался.
Ve her şey o zaman başladı, bir şeylerin ters gittiğini biliyordum. Когда все это началось, я поняла, что что-то не так.
Arabadan uzağa doğru giden ayak izleri buldum. Я нашла следы, ведущие от машины.
Ama bir şeyler ters gidiyor. Но что-то идет не так.
Bugün Santa Maria'ya giden bir tren erzak ve cephane yüklü olacak. Поезд в Санта Марию уходит сегодня. И повезет снаряжение и оружие.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.