Sentence examples of "Uyuşturucu satıcıları" in Turkish

<>
Uyuşturucu satıcıları bir hastalık gibi kötülüklerini bir insandan diğerine geçiriyorlar. Наркодилеры - как болезнь. Разносят безумие от человека к человеку.
Uyuşturucu satıcıları ve insan tacirleri. Дилеры наркотиками, торговцы людьми.
Uyuşturucu satıcıları sadece bireyleri değil, aileleri de mahvediyor. Наркоторговцы разлагают не только отдельных людей. Они уничтожают семьи.
Güney Amerika'dan Norfolk'a direkt giden gemi, uyuşturucu satıcıları için rüya gemi olur. А путь без остановок от Южной Америки до Норфолка был просто мечтой наркоторговца.
Dairesi esrarkeş ve uyuşturucu satıcıları ile doluydu. В этом здании полно наркоманов и наркоторговцев.
Uyuşturucu satıcıları, davulcular. Торговцы марихуаной, барабанщики.
Daireler, paravan şirketler, uyuşturucu satıcıları. Квартиры, подставные конторы, уличные воротилы.
İbneler ve uyuşturucu satıcıları sadece beyaz giyer. А белое носят только шестёрки и наркодилеры.
Bunların arasında: Yerli halkın kendi kaderini belirlemesi; ücretsiz, kaliteli eğitim; yeni bir iş kanunu; göçmenler için haklar ve göç idaresi; evlat edinme ile eşitlikçi evlilik; tedavi amaçlı kürtaj; yeni uyuşturucu madde politikası; ücretsiz, kaliteli sağlık hizmeti; Şilili sanatçılar için haklar; barajların olmadığı bir Patagonya; ve adil barış vardı. Требований довольно много, среди них: самоопределение коренных народов, бесплатное качественное образование, новый трудовой кодекс, права иммигрантов и миграционное регулирование, равность мужа и жены, усыновление детей, право на аборт по медицинским причинам, новая политика в отношении наркотиков, бесплатная качественная медицина, права чилийским людям творчества, Патагония без плотин и свободный мир.
Onlar şerefsiz esrar satıcıları. Это очень плохие наркодилеры.
Chilapa, uyuşturucu alıp diğer eyaletlere dağıtmak için kullanılan stratejik bir noktadır. Чилапа - это стратегическое место, где забирают наркотики и транспортируют их в другие штаты, вот почему это произошло здесь.
Bu günlerde sadece sokak satıcıları kullanıyor. Сейчас её используют только уличные торговцы.
Blog yazılarında küfür, uyuşturucu kullanımına teşvik veya dini hassasiyeti rencide etmek gibi kullanımlarda bulunan kişilere para cezası kesmek ile pek önem vermeyen hukuki yaptırım nedeniyle Rus blogger yasası ihlalleri cezasız kalacak. Нарушения российского закона о блогерах остаются безнаказанными, так как правоохранительные органы, видимо, мало заботятся о наложении штрафов на тех, кто использует маты, пропагандирует использование наркотиков или оскорбляет чьи - либо религиозные чувства во время блогинга.
Sağır mısın? Tanıma uyuyorsunuz dedim. Birileri uyuşturucu sattığınızı görmüş. Я сказал, что вы подходите под описание покупателей наркотиков.
Bana aynı parkta yapılmış, uyuşturucu bağlantısı olan bir vurulma ile ilgili haber göstermişti. он показывал мне статью о стрельбе, связанной с наркотиками в этом же парке.
Uyuşturucu, içki, kadınlar... Наркотики, алкоголь, девочки...
Uyuşturucu ve alkol ile mücadele toplantılarına gidiyor. Она посещает Анонимных Наркоманов и Анонимных Алкоголиков.
Silah ve uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir avuç pislik. efendim. Куча наркотиков и оружия, торговля людьми, сэр.
Bir çeşit uyuşturucu savaşı mı? Это что-то вроде войны наркоторговцев?
O uyuşturucu falan kullanmıyor, anne! Она не принимает наркотики, мама!
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.