Sentence examples of "Yüksek bir" in Turkish
Sadece enerji olarak var olabildikleri, daha yüksek bir boyuta yüceldiler.
На более высокий уровень, где они существуют в виде энергии.
Bir zamanlar Libby adında yüksek bir kulede yaşayan bir prenses varmış.
"Жила-была принцесса по имени Либби. Она жила в высокой башне.
Yoğun öfke içeren stresi yüksek bir işte çalışan A tipi bir işkolik olmadığın sürece tabii.
Вы знаете, пока вы не стали трудоголиком Высокий стресс на работе, нарастающий гнев.
Bunu daha önce defalarca yaptık, Bill ve bu seferki zevkimizden daha yüksek bir önem taşıyor.
Мы делали это бесконечное количество раз, и для более благородной цели, чем наше удовольствие.
Beşinci kısım, bir ihtiyaçtan yüksek bir geleneğe evrildi.
Quinto quarto эволюционировала от еды бедных к высокой традиции.
Senin bölümünde oldukça yüksek bir ölüm oranı var.
В вашем отделе резко упала средняя продолжительность жизни.
Ve hala bir dağın tepesindeyken daha yüksek bir dağın özlemini çekiyor.
Свежие грецкие орехи набивали оскомину, И это всё ещё так.
Kocanızın şirketi, oldukça yüksek bir profile sahipken mahkemeye çıkma korkusu bile uzlaşma yoluna gitmek için yeterli olacaktır.
У вашего мужа есть репутация в фирме. Самой угрозы судом уже будет достаточно, чтобы он начал переговоры.
Performans testler son derece yüksek bir IQ'sunun olduğunu gösteriyor.
Тесты его производительности показали, что у него крайне высокий IQ.
Ama bütün hepsi daha yüksek bir kurum tarafından cezalandırılırsa birileri kariyerini bu dava ile yükseklere uçurur.
Но если все это дело будет санкционировано высшим руководством. Чью-то карьеру может подстегнуть одно показательное дело.
Yüksek bir düzlük müydü? - İtfaiyeci hakkında.
Действительно ли это была очень высокая столовая гора?
Yukarıda uyuyan karın ise yüksek bir sigorta poliçesinden yüklü miktarda para alacak. Yanlış mıyım?
Твоей жене, которая спит наверху, достанутся щедрые выплаты по страховке, так?
Ewing sarkomu, çok yüksek bir ölüm oranına sahiptir.
У больных с саркомой Юинга очень высокий уровень смертности.
Kheb adında bir gezegende yaşıyordu, ve insanların varoluşun daha yüksek bir derecesine yükselmesine yardım ediyordu.
Она жила на планете, которая называлась Кеб и она помогла людям достичь высшего уровня существования.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert