Sentence examples of "Yıldızlar" in Turkish

<>
Ak Yıldızlar oraya hızlı bir şekilde ulaşabilir. Белые Звезды могут добраться туда быстрее всех.
Aslında, demirden daha ağır tüm elementleri doğrudan veya dolaylı olarak patlayan yıldızlar üretti. Собственно говоря, все элементы тяжелее железа прямо или косвенно образовались из взрывающихся звезд.
Yanlış seçim mi yaprık, ve pembe yıldızlar kubbede parıldıyordu, bu aslında hepimizi dışarı mı çıkaracaktı? Ошиблись ли мы в принятии решения, и розовые звезды вместе со светящимся Куполом уничтожат нас всех?
Deneyin amacı, uzak gezegen sistemlerindeki olası canlıların izlerini yıldızlar arası radyo dalgalarında aramaktı. Целью эксперимента был поиск следов внеземных цивилизаций в ближайших звездных системах с помощью радиоволн.
Sessiz geceler ve sessiz yıldızlar. Тихие ночи и тихие звезды.
400 milyon yıl içinde, Anten'in çekirdekleri çarpışarak yıldızlar ve gazlar tek bir çekirdek hâlini alacaktır. В ближайшие 400 миллионов лет ядра галактик Антенны сольются и станут единым ядром, состоящим из звёзд, газа и пыли.
Evet, ama bizim yıldızlar değil. Да, но не наши звезды.
Ve sonra buradaki bu küçük işaretçiler, onlar size geriye kalan yıldızlar ve gezegenlerin konumlarını verecektir. И затем эти маленькие указатели здесь, они дадут вам местоположение остальной части звезд и планет.
Büyük ihtimalle çarpışmamış hiçbir yıldız kalmayacak. yıldızlar arasında çok büyük bir boşluk var. Вероятно, звезды физически не столкнутся, потому что между ними большие пространства.
Gece gökyüzündeki yıldızlar bunun için fazla soluktur. Звезды ночного неба для нее слишком темны.
"Güneş ve ay ve yıldızlar, hepsi tatlıdır. Солнце, луна и звезды - все они прекрасны.
Bu aşırı derecede büyük yıldızlar Evren'deki en büyük demir fabrikalarıdır. Эти массивные звезды - самые крупные производители железа во Вселенной.
Elektrozayıf yıldızlar, kuark yıldızlarından daha yoğundurlar ve kuark dejenere basıncı kütle çekime karşı koyamayacak durumda oluşurlar, fakat yine de elektrozayıf yanma radyasyon basıncı sayesinde buna karşı koyabilirler. Такие звёзды плотнее, чем кварковые, и могут формироваться, если давление вырожденного газа кварков уже не может противостоять гравитационному сжатию.
Yıldızlar, gezegenler ve benzer şekil ve yapılı gök cisimleri kendi etraflarında dönüş hareketi yaparlar. Звёзды, планеты и аналогичные тела вращаются вокруг своих осей.
Önce yıldızlar ve güneş vardı. Sonra Yunanlılar ve Romalılar bunlara bir anlam yükledi. Сначала это были звёзды и солнце, и греки и римляне обожествили их.
Kainat eski ritmiyle dansa devam ettikçe yıldızlar acımasız bir döngüyle oluşup yok olacaklar. Пока Вселенная совершает древний танец, звезды будут появляться и взрываться неослабевающим циклом.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.