Sentence examples of "açık şekilde" in Turkish
Gözlerini kapayıp, birbirine sarılabildiğin kadar sıkıca sarılmak zorundaydın. Ya da saniye boyunca ağzın açık şekilde birbirini öpmeliydin.
Надо было закрыть глаза и обнимать друг друга как можно крепче, или целоваться секунд с открытым ртом.
İşte o an kesin ve açık şekilde mükemmelliğe tanık olduğumu anlamıştım.
В тот момент я отчётливо понял, что стал свидетелем мастерства.
Bütün arabaların buraya farları açık şekilde dizilmesini istiyorum!
Поставьте машины вдоль поля, и зажгите фары.
O kadın her kimse, görünen o ki açık şekilde hedef oydu.
Кем бы ни была та женщина, очевидно, целью была она.
Şüpheli açık şekilde delilikten yırtmaya çalışıyor.
Подозреваемая, очевидно, изображает невменяемость.
Ya, sanırım bazı insanlar bu şekilde şeylere karşı çok hassaslar.
Да, полагаю, некоторые люди слишком чувствительны к таким вещам.
Internet'i özgür ve açık tutmak için toplumlara, üreticilere ve devletlere bu prensipleri tanımaları için çağrı yapıyoruz.
Для поддержания интернет- пространства свободным и открытым, мы обращаемся к местным сообществам, производствам и странам с просьбой о признании этих принципов.
Yaraları en iyi şekilde sarmaya çalış. Onları başka bir yerde tedavi etmemiz lazım.
Заткните раны, как можете, но лечить их нам придется где-то еще.
Makedonyalı genç video sanatçıları bir dizi kısa videolar ile konuşma özgürlüğü konusunu ele aldılar, açık yarışma ile üretilen görüntüler Skopje Fransız Film Festivali'nde yayınlandı.
Молодые художники видеографики из Македонии решили проблему свободы слова при помощи серии коротких видеороликов, созданных в рамках открытого конкурса и снятых во время Фестиваля французского кино в Скопье.
Bence iblisin Heather'ın içinden çıkmış olması mümkün. Bir şekilde Melissa'nın içine girmiş. Valizde ne var?
Думаю, вполне возможно, что демон выбрался из Хэзер и смог проникнуть в Мелиссу.
Mayıs ortasında internet temelli araçlar ile yerli dillerini canlandırmak üzerine çalışan ilgili kişileri bir araya getirmek için açık katılım çağrısı yayınladık.
В середине мая в поисках заинтересованных людей, которые уже включены в работу по возрождению своих родных языков путём их использования в Интернете, мы объявили об отборе участников предстоящего слёта.
Arkadaşlarını bu şekilde karşılamak gibi pis bir alışkanlığın var.
У тебя дурная привычка встречать своих друзей вот так.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin.
Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Bir şekilde buralarda dolaşabiliyor Harold! Kasap mı?
Представь, Гарольд, этот негодяй как-то выбрался!
Esir ettikleri Hıristiyanları bu şekilde zorla Müslüman yapıyorlarmış.
Таким образом пленных христиан пытались убедить принять ислам.
Plan karşıtları ayrıca eğitim sistemi hissedarlarıyla daha geniş çapta ve daha çok halka açık istişare yapılmadığı için devlet memurlarını suçladılar ki "yeniden yapılandırma" denilen köklü değişiklikler gerekirdi.
Противники плана также раскритиковали чиновников за неспособность провести более широкие и открытые консультации с заинтересованными сторонами самой системы образования, учитывая радикальные перемены, которые потребовала бы "реорганизация".
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert