Sentence examples of "ailesiyle" in Turkish

<>
Akşam Kris'in ailesiyle yiyeceğin yemekten mi kaçmaya çalışıyorsun? Пытаешься избежать ужина с семьёй Крис сегодня вечером?
Crowe ailesiyle iş yapacaksam, diğer kardeş ile iş yapmak istiyorum. - Hayır! И если я сотрудничаю с семьей Кроу, то хочу сотрудничать с остальными братьями.
Bence çocuğun ailesiyle konuşup bir yıl önce tam olarak ne olduğunu öğrenmen lazım. Думаю, надо поговорить с родителями и выяснить, что произошло год назад.
10 yaşında ailesiyle beraber Jackson, Minnesota'ya taşınan Handevidt, burada David Ellefson ile tanıştı. Затем его семья переехала в Миннесоту, где он встретился с Дэвидом Эллефсоном, когда им было по 10 лет.
Lucy Noel'i ailesiyle birlikte geçirmek için beni davet etti. Red etsem kendimi kötü hissedeceğim. Люси пригласила меня отпраздновать Рождество с ее семьей, и мне неудобно ей отказать.
Ralph hiç korkma, okul müdürün ve Jackson Wyles'in ailesiyle bir toplantı ayarlıyorum. Ральф, не переживай, я встречусь с директором и родителями этого мальчика.
1988'de Samir, ailesiyle birlikte Kirovabad'ya (şimdiki Ganja) yerleşti, şimdiki M. Mushvigin adını aldığı 14 sayılı Uluslararası Okulda eğitimini, sürdürdü. В 1988 году Самир вместе со своей семьёй переезжают в Кировабад (нынешняя Гянджа) и он продолжил свое обучение в Международной школе № 14 имени М. Мушфига.
"Derhal basına sunulacaktır. Bu ağza alınamayacak trajedi sonrasında düşüncelerim ve dualarım Queen ailesiyle. Все мои мысли и молитвы сейчас с семьёй Куин вследствии этой неописуемой трагедии. "
Yani sırf paralarını geri alabilmek için geri kalan ailesiyle birlikte onu da öldürdüler. Так что они вырезали его вместе с семьей просто, чтобы вернуть деньги.
Bu bölgedeki yeni evlendirilenlerin çoğu kocalarının ailesiyle yaşamakta ve tüm aile için temizlikten yemek pişirmeye ve yatak hazırlamaya değin ev işlerinin çoğunluğu üzerlerine kalmakta. Большинство новобрачных в регионе живут с родителями мужа, и большая часть работы по дому, от уборки до готовки на всю семью и расстилания кроватей, ложится на плечи новой невесты.
1889 yılında ailesiyle birlikte, okula kayıtlı olduğu Romanya'dan, Osmanlı başkenti İstanbul'a gitmek için ayrıldı. В 1889 году семья покинула Румынию и переехала в османскую столицу Стамбул, где Мехмет учился в обычной школе.
1984 yılında Budapeşte'ye taşındıktan sonra oğullarından birinin ailesiyle birlikte normal beş odalı apartaman dairelerinden birinde oturmuştur. İkinci oğlu Miskolc'da kalmıştır. Переехав в 1984 году в Будапешт, Грос поселился вместе с семьей одного из сыновей в обычной пятикомнатной квартире, второй его сын остался жить в Мишкольце.
Polis, onun iyi olup olmadığını öğrenmek için Toby'nin ailesiyle iletişime geçmeye çalışıyorlar. Полиция пытается связаться с семьей Тоби, узнать, в порядке ли он.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.