Sentence examples of "ayak işlerine bakacaksın" in Turkish

<>
Evet, Stuart benim için çalıştı, ayak işlerine bakardı. Да, Стюарт работал на меня, выполнял мелкие поручения.
Hiç çıplakken rüzgar sörfü yapmadım ve kalbimin derinliklerinde hissediyorum ki Koca Ayak gerçekten var. Merhaba, Nathan. Я никогда не занимался виндсерфингом голым, и глубоко в сердце, я знаю что йети существуют.
İmzalayan taraflara göre bu anlaşmanın amacı "devletlerin iç işlerine müdahale edebilecek, devletlerin egemenliğini, politik, ekonomik ve toplumsal istikrarını ve aynı zamanda toplum düzenini bozabilecek bilgi teknolojilerinin kullanımını kısıtlamaktır." По словам подписантов соглашения, его цель состоит в ограничении использования информационных технологий для "вмешательства во внутренние дела государства, нарушения общественного порядка, а также дестабилизации внутриполитической и социально - экономической обстановки".
Bir şey söyleyecek misin yoksa memelerime mi bakacaksın? Скажешь что-нибудь или будешь пялиться на мои сиськи?
İyi çalışan iki ayak bileğiniz olmasından sıkıldınız mı? Ну что вам скучно иметь полностью рабочие ноги?
Mary ve Tom işlerine bakıyor ve Edith de Bertie'nin trenini karşılamaya gitti. Мэри и Том ушли по делам, Эдит встречает Берти с поезда.
Evet, bakacaksın.. Да, разберетесь.
Ayak parmaklarımın arasındaki ıslak kumu. Мокрый песок между пальцами ног.
Tüm bu takım işlerine alışmam biraz zaman alıyor. Ко всей этой командной работе надо ещё привыкнуть.
Tüm gün onlara mı bakacaksın? Весь день будешь их рассматривать?
Bunlar el ve ayak parmakları. Вот пальчики ручек и ножек.
Ben de onun pis işlerine bulaşmak istemedim. yıllık karısından ayrılmak istiyorduysa kendi hâlletmeliydi. И я решил, что не собираюсь делать эту грязную работу за него.
Bunu yaparken oraya mı bakacaksın? Я правильно понял твой взгляд?
Bu yüzden bir çift ayak kaybettik. Ну, потеряли мы парочку пальцев.
Diğer insanların işlerine karışmamak en iyisi bence. Я стараюсь не лезть в чужие дела.
On iki çocuğa nasıl bakacaksın? Как ты будешь растить детей?
Anlıyor musunuz, Jessica o an ne istiyorsa yapmayı seviyor ama Lindsay buna ayak uyduramadı. Джессика любит, чтобы все было на своих местах, а Линдси просто не вписывалась.
Yarın ev işlerine yardım edeceksiniz. Завтра будете помогать по дому.
Demek bunlar el ya da ayak parmaklarında kullanılabiliyor. Их можно использовать для пальцев рук или ног?
Hayır işlerine çok düşkün. Он активно занимался благотворительностью.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.