Sentence examples of "bütün bir" in Turkish

<>
Neredeyse bütün bir simiti getirmişsin, Ted. Ого! Неужели с отрубями, Тед?
Uyan ve bütün bir kutuyu birlikte yiyelim. Проснись, и мы съедим целую коробку.
Hiçbir polis nedensiz yere bütün bir olay yeri inceleme ekibini taşraya getirmez. Ни один коп не потащит в глушь целую бригаду криминалистов без причины.
Fazladan cent ödeyerek bütün bir tavuk alabilirsiniz. Доплатите центов и получите набор для жаркого.
Maskenin yanında bütün bir kostüm var. Вместе с этим прилагается целый костюм.
Sadece, Phyllis neredeyse bütün bir bahçe dolusu çiçek alırken ben bütün gün burada oturup çiçeklerini ona taşıdım. Да нет. Просто я сидела тут весь день, в то время как Филлис получила целый цветущий сад.
Lanet olası bütün bir ülkeden faydalandı. Он поимел всю нашу чертову страну.
Kim bütün bir pizza dilimini bitirebilir ki? Кто в силах съесть целый кусок пиццы?
Yani, bir an cerrahsın, sonrasında bütün bir aileyi parçalayan kişisin. В одну секунду ты хирург, в следующую - ты разрушил семью.
Hayır, az önce bütün bir konuşmayı atladın. Нет, вы просто проскочили целый кусок разговора.
Siz ise bütün bir tür daha eklemek istiyorsunuz, kaynakları tüketecek... А вы хотите добавить еще целый вид, совсем истощить ресурсы..
Janus'ın amacı bütün bir insan ırkını kısırlaştırmak. Назначение Януса - стерилизовать весь человеческий род.
Koskoca bütün bir tavuktu. Банка была полна цыплят.
Ona bütün bir elbise alamıyor musun? Не можешь ей купить целое платье?
'da bütün bir Meksika köyünü katlederek ün kazanmışlar. Они заработали свою репутацию, вырезав всю мексиканскую деревню в.
O bütün bir öğleden sonra bahçede duruyor. Но он гулял в саду целый день.
Eğer bütün bir ailemi kaybetmiş olsam bir şeyleri vurmaya ihtiyacım olurdu. Если бы я потеряла всю семью, мне бы хотелось пострелять.
Bütün bir gece çalıştın mı? Ты что всю ночь работала?
Brooklyn'e kadar bütün bir yolu bana para koleksiyonumu vermek için mi geldin? Ты проделал такой путь в Бруклин, чтоб дать мне коллекцию монеток?
Kaybolan bütün bir kasabayı dünyaya geri getirecek misiniz? Вы вернете потерянный город, обратно в мир?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.