Sentence examples of "beni etkiledi" in Turkish

<>
Bunu istemediğini biliyorum. Ama müvekkilimizi dinleyince bir insanın olması ve bir başkasının olamaması, bunlar beni etkiledi. Но когда я услышал нашего клиента что один человек и другой могут не встретиться, меня осенило.
Susie, profesyonel tiyatro kurallarını bilmen beni etkiledi doğrusu. Сьюзи, я впечатлён вашим знанием правил профессионального театра.
Sanırım gözleri beni etkiledi. У него особенные глаза.
Nasıl acı içinde boğulduğunu gördüm ve bu beni etkiledi. Я понимаю, как ты подавлена, и сочувствую.
Kararlı tutumuyla beni etkiledi ayrıca aptal da değil. Он мне показался сильным, и не дурак.
Anlattığın hikâye beni etkiledi. Ваша история меня тронула.
Bu beni etkiledi. Это меня поразило.
Frank ve Lynn'nin hikayesi beni çok etkiledi. История Фрэнка и Линн действительно тронула меня.
Bu kısım beni çok etkiledi. Этот момент меня очень тронул.
Cep kilidimi açmayı sorduğunuzda gururla "hayır" dediğim için beni affedin efendim. Также прошу прошения, я не хотела так гордо сказать "нет", когда вы попросили меня разблокировать мой телефон.
Onları böyle dilek mi etkiledi dersin? Думаешь, загаданное желание их задело?
Ancak aynı zamanda belki bir sonraki yazacağım şeyin de o kadar da iyi olmayacağı konusunda beni biraz korkutuyor. Но в то же время она немного пугает меня, вдруг следующая вещь, которую я напишу, не будет настолько хорошей.
Bu, aile olayları falan beni biraz etkiledi. Да, просто это немного задело за живое.
Bu isteğiniz beni ülkemin kontrol noktalarına götürüyor, orada böyle bir talebe "hayır" demek sizi basit bir şekilde öldürebilir. Она напомнила мне контрольно - пропускной пункт в моей стране, где сказать "нет" на подобную просьбу предвещало бы твою смерть.
Bu sizi duygusal olarak nasıl etkiledi? Как это повлияло на вас эмоционально?
Lütfen beni affedin: Пожалуйста, извините меня:
Bu kaza seni belki biraz fazla derinden etkiledi. Ты слишком близко к сердцу принимаешь этот случай.
Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı. То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений.
Konuşman beni çok etkiledi. Твоя речь тронула меня.
Bu pasaportum olmasaydı, şimdiye kadar geçtiğim tüm hava alanlarında rastgele seçim ile kimse tesadüfen beni soruşturmaya seçmezdi. Понимаете, если бы не этот паспорт, меня бы не отбирали, на удивление совершенно случайно, для дополнительной проверки во всех аэропортах, в которых я когда - либо была.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.