Sentence examples of "bil diye söylüyorum" in Turkish

<>
Çünkü bil diye söylüyorum, ikimiz de isteyerek yaptık. К твоему сведению, все было по обоюдному согласию.
Ama bak, bil diye söylüyorum, ben gerçekten iyi bir adamım. Но, просто, чтобы ты знал, я вообще-то хороший парень.
Eğer onunla karşılaşırsan, iyi bir çocuk olduğunu bil diye söylüyorum. Если встретишь его, просто знай, что он хороший паренёк.
Bil diye söylüyorum, kendi şansımı kendim yaratırım. Просто знайте, я не буду долго ждать.
Ayrıca bil diye söylüyorum, kaseti Josh yaptı. Но просто к сведению, запись делал Джош.
Bil diye söylüyorum bu benim için sadece saçmalıktan ibaret değil. Для меня это не какая-то забава, чтобы ты знала.
Önemi yok. Bil diye söylüyorum. Не важно, но знай:
Ayrıca bil diye söylüyorum, işte ekstra ödeme var. И как вы знаете, работа имеет свои льготы.
Bil diye söylüyorum. Donna bana hiç bir zaman aranızda olan sorunları anlatmadı. Чтоб ты знал, Донна никогда не говорила мне о ваших проблемах.
Bil diye söylüyorum, eğer takılmak istersen hemen hemen her toplantı sonrasında geliriz buraya. Кстати, мы приходим сюда практически после каждой встречи, если когда-нибудь захочешь пообщаться.
Bil diye söylüyorum, bir çok farklı erkekle çıktım. К твоему сведению, я встречалась со всякими мужчинами.
Sadece bil diye söylüyorum annem biraz azgın kişiliklidir. У мамы тут что-то вроде клуба одиноких сердец.
Dinle, kayıtlara geçsin diye söylüyorum, Kensi, bana otelde ateş etmemi söyledi. Послушайте, к вашему сведению, Кензи сказала мне выстрелить, там в отеле.
İmgelerinde kovaladığım adam vardı ya? Beni soymaya kalkıştı, bil diye söyledim. Тот парень, которого я преследовал в твоём видении, пытался ограбить меня.
Uyarayım diye söylüyorum, Monroe kavgaya susamış. Просто для предупреждения, Монро устроила драку.
Ne tür bir acı ile uğraştığını bil diye. Знать, с какой болью ты имеешь дело.
Sadece bilgin olsun diye söylüyorum, istediğin zaman buna son verebiliriz. Просто чтобы ты знал, мы можем остановиться в любой момент.
Sadece bil diye, bazen horlarım, yani... Только знаешь, я иногда храплю, поэтому...
Merak ediyorsan diye söylüyorum bunlar güçlendirilmiş demir ve titanyum. Если тебе интересно, эти легированной стали и титана.
Ve kayıtlara geçsin diye söylüyorum Nadeer ben dâhil yedi insanı öldürmeye çalıştı. И для протокола, Надир пыталась убить нескольких людей, включая меня.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.