Sentence examples of "bilgi" in Turkish with translation "информацию"

<>
Bakın, sizi bilgi vermeniz için tuttum, tavsiye için değil! Я нанял вас, чтобы получить информацию, а не совет.
Hacker Paul Duncan'la ilgili bilgi arıyormuş. Хакер ищет информацию о Поле Дункане.
Hemşirenin ya da bilgi sahibi olan birisinin nerede olduğunu bilen var mı? Кто-то знает где здесь медсестра или человек, который может дать информацию?
Özel Ajan Gibbs hakkında neden bilgi topluyor. Он собирал информацию на Специального агента Гиббса.
Bu numaralarda bir banka hesabı olduğunu teyit etti ama hesap hakkında bilgi vermeyi reddetti. Он подтвердил существование банковского счета с этим номером, но отказался выдавать какую-либо информацию.
General Hammond bizden bilgi toplamamızı istedi. Генерал Хэммонд просил нас собрать информацию.
Kızınızı geri almak için her şeyi göze aldığınız belliyken neden polisten bilgi saklayasınız ki? Зачем вам ещё скрывать информацию от полиции когда вы совершенно отчаянно хотите вернуть дочь?
Jolinar bana bilgi bırakmış olabilir, ama ben... Джолинар мог оставить какую-то информацию, но я...
Ben anneme bilgi veriyorum-- O da ban şeker veriyor. Я даю маме информацию, она дает мне конфеты.
Birileri farkedinceye kadar, ben hiçbir yararlı bilgi eklemeyen Kent Brockman. Пока каждый осознает, Я Кент Брокман, добавляю бесполезную информацию.
Absaroka ilçesi şerif departmanı verdi, Kimliği hakkında mümkün olduğunca bilgi isteniyor. Департамент шерифа округа Абсарока разыскивает любую информацию, способную помочь установить личность.
Polis hala güvenlik kameralarından bilgi topluyor ve görgü tanıklarını inceliyor. Полиция продолжает собирать информацию с камер наблюдения и допросов свидетелей...
Anladığımız kadarıyla Rivkin başkentteki Mossad ajanlarıyla bir terörist kampıyla ilgili bilgi toplamak için bağlantıya geçmiş. Очевидно, Ривкин в Вашингтоне вместе с агентами Моссада собирал информацию о тренировочном лагере террористов.
Hayır, iddia makamına davayı kazanmaları için doğru bilgi edinmelerine yardım ediyorsun. Evet. Нет, ты предоставляешь обвинению достоверную информацию, чтобы помочь им выиграть дело.
Polis bilgi vermeyi reddederken kaynaklar olası bir insan avı peşindeki seri katili iddia ediyor. Полиция отказывается предоставлять информацию, проверенный источник сообщает, что возможный серийный убийца найден.
Nick hakkında bilgi edinmek için Ellis Boyd'a para verdin. Böylece onu ihbar edip, şovu ele geçirdin. Ты заплатил Элис Бойд за информацию на Ника чтобы ты мог подставить его и забрать себе шоу.
Saldırıyı kınadığımı belirten bir haber yayınlattım ve saldırganların yakalanmasını sağlayacak her türlü bilgi için ödül koydum. Я выпустил пресс-релиз, где осуждаю этот акт И назначил награду за любую информацию о нападавших.
Gözden düşmüş bir CIA ajanı ve bilgi satacak kadar çaresiz olduğunu düşünüyorlar. Они считают, что она разжалованный офицер ЦРУ, отчаявшийся продавать информацию.
Sosyal medyaya yüklenen ve hızlıca yayılan genelgede, yalnızca Sağlık Bakanlığı'nın sağlık sistemi hakkında bilgi vereceği belirtiliyor. Согласно циркуляру, опубликованному и быстро распространившемуся в социальных сетях, только Канцелярия министра имеет право публиковать информацию о системе здравоохранения.
Başkan, işe yarar bilgi karşılığında ölüm belgesi ve tanık koruma programı sağlamayı kabul etti. Президент согласилась обеспечить вам свидетельство о смерти и защиту свидетеля в обмен на достоверную информацию.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.