Sentence examples of "bilirim" in Turkish

<>
Fare avlamak için karavanımın arkasında gelincik yetiştirirdim eskiden, bir kemirgene nasıl bakılacağını bilirim. Я когда-то держала хорьков у себя в трейлере. Я знаю как заботиться о грызунах.
Hayır, çünkü kadınlara aşık olan adamları kitaba nasıl yazacağımı bilirim. Нет, я умею изображать мужчин, в которых влюбляются женщины.
Erika, senin için neyin iyi olacağını ben bilirim! Эрика, Я знаю как будет лучше для тебя!
Kurumsal bir otoriteye körü körüne boyun eğdiğinde, onların kararlarını sürekli tehlikeye atmanın ne olduğunu bilirim. Я понимаю, что когда кто-то слепо подчиняется установленной власти, их суждения часто бывают ошибочны.
Bir kadına nasıl zevk verileceğini bilirim. Я знаю как сделать женщине приятно.
Evet, anlıyorum ama ben sır tutmayı iyi bilirim. Да, конечно, но я умею хранить секреты.
En çok neresi acır çok iyi bilirim seni muzip cüce. Я знаю, где больнее, ты, маленький тролль.
Bak, Zoe, gönül yarası nedir ben de bilirim. Послушай, Зоуи, я знаю, какова сердечная боль.
Bak, bir annenin oğlunun sevdiği güzel kızdan nefret etmesinin ne olduğunu iyi bilirim. Послушай, я знаю, каково это, когда маме не нравится избранница сына.
Gördün mü? Ben nereye ve nasıl bakacağımı iyi bilirim. Слушай, я знаю, как искать и где искать.
Küçük T gibi bir adama karşı koymanın ona nelere mal olduğunu bilirim. Я знаю, как трудно ему было противостоять такому, как Малыш Т.
Doğal ölümler ve doğal olmayan ölümler arasındaki farkı çok iyi bilirim. Я знаю разницу между насильственной смертью и смертью от естественных причин.
Ne zaman bizim suyumuzu çıkaracağını ve ne zaman kuzey tarafının üstüne çullanıp başkalarının suyunu çıkaracağını bilirim. Знаю, когда польется на нас, а когда устремится на север и зальет кого-то другого.
Sizi nasıl daha iyi, daha güçlü yapmayı bilirim. Я знаю, как сделать вас лучше, сильнее.
Ölümün nasıl gözüktüğünü çok iyi bilirim, ve o sana kesinlikle benzemiyor. Я знаю, как выглядит смерть, и ты - не она.
Ama ben onların eşlerini, sevgililerini, çocuklarını düşmanlarını ve arkadaşlarını da bilirim. Но я знаю их жён. Подружек, Детей. Их врагов, их друзей.
Ben de park işindeyim ve bir şeyleri yaptırmanın ne kadar zor olduğunu bilirim. Я работаю в "парках", и знаю насколько трудно делать что-либо.
Bir kalenin nasıl yürütülmesi gerektiğini, bir kralın nasıl yaşayacağını iyi bilirim. Я знаю, как управлять замком, и как должен жить король.
Ben hemşireyim anne. Bayan Luss hastaysa, ne yapılacağını bilirim. Если мисс Ласс больна, я знаю, что делать.
Birisini kaybetmenin ve nedenini öğrenmek istemenin nasıl bir şey olduğunu bilirim. Я знаю каково это, терять кого-то и хотеть узнать почему.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.