Sentence examples of "bir biçimde" in Turkish

<>
Bazıları katı bir biçimde dilin kendi başına yeterli olması için yeni kelimeler oluşturulması görüşündelerdi. Такой подход, по их мнению, был бы свидетельством полноценности и самостоятельности их языка.
Sen her şeyi gizemli bir biçimde yaparsın. Ты делаешь из всего этого какую-то тайну.
Belirgin bir biçimde poliçeden hariç tutar. Которая четко оговорена в его полисе.
Ayakların garip bir biçimde kocaman. У тебя невероятно большие ноги.
Gösterişsiz bir biçimde öldüler. Они умерли без славы.
En azından onurlu bir biçimde ölmeyi istedim. Я хотел бы хоть умереть с достоинством.
Onu doğru bir biçimde gömmeliyiz. Нужно его похоронить как положено.
Modern dünyanın tohumları açık bir biçimde burada atıldı. Здесь, несомненно, таились семена современного мира.
Acımasız ve saldırgan bir biçimde asılacaktır sana. Это Олег. Он беспрестанно будет тебя домогаться.
Bulgularımı kendi paten kaymama da uyguladım ve deneyi kişisel olarak çok ödüllendirici bir biçimde tamamladım. Я сама участвовала в эксперименте. И все теоретические расчёты проверяла на практике. И довольно успешно...
Ben ironik bir biçimde daha modern şeyleri severim. По иронии судьбы, мои вкусы более современны.
Bu sırada tonluk tahıl esrarengiz bir biçimde Yemen'deki açık piyasaya giriş yaptı. В то же время тонн зерна загадочным образом вышло на рынках Йемена.
Ciddi bir biçimde inatçı. Он и правда упрямый.
Kararlı bir biçimde doğaya dönmemiz lazım. Нам следует решительно повернуться к природе.
Yani saçlarım yapılı olmadan ve makyajsız bir biçimde beni aldın. Вот ты получил меня, без чудесной причёски и макияжа.
Bir ressam olarak resmin her zaman büyük olmadığını ama küçük detayların etkileyici bir biçimde hikâyeyi anlattığını öğrendim. Как художник, я понял, что не большая картина, а мелкие детали создают основной эффект.
Claire bana senin x4'leri sevmediğini söyledi ama önyargılarını hızlı bir biçimde aşarsın. Клер сказала, что ты не любишь полноприводные. Но ты скоро привыкнешь.
Beni boktan bir biçimde korkuttun. Ты до смерти меня напугал.
Ama bu, onların bilimsel başarılarının neden aşırı bir biçimde unutulduğunu açıklamıyor. Но чему нет объяснения - почему об их научных достижениях начисто забыли.
Meslektaşların yan odada, pek kurnazca sayılmayacak bir biçimde durumumu tartışıyorlar. Твои коллеги в соседней комнате, достаточно громко обсуждают моё состояние.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.