Sentence examples of "bir hayat" in Turkish

<>
Etiyopya'yı terk etmek zorunda bırakıldıktan sonra izole bir hayat sürdü, ancak ülkesinde düzenli olarak gazetelerde yer aldı. Несмотря на то, что, покинув свою родину, писатель жил в уединении, ему удавалось регулярно общаться с прессой внутри страны.
Dönem ne kadar zalim olsa da, her cephede hırçınlaşan İkinci Dünya Savaşı ve Nazi işgalindeki Ukrayna'da bile insanların normal bir hayat sürebildiğini gösteriyor. Несмотря на жестокие времена, люди пытались сделать всё, что было в их силах, чтобы вести нормальную жизнь даже в оккупированной нацистами Украине, когда Вторая мировая война бушевала на всех фронтах.
Çok zor görünüyor, Sarah, biliyorum ama kendine yeni bir hayat kurmak için şansın olacak. Сейчас тебе тяжело, Сара, я знаю но у тебя будет шанс начать новую жизнь.
Sorun değil, iyi bir hayat yaşadım. Всё в порядке. Я прожил прекрасную жизнь.
Ona yeni bir hayat sağlayacağız. Мы дадим ей новую жизнь.
Aletlerden biri bir hayat formu algıladı. Один из зондов обнаружил форму жизни.
Farkli bir hayat istiyordun. Ты хотела другой жизни.
Bu çocuk için sizsiz mutlu bir hayat yok. Для этого ребёнка без вас счастья не будет.
Önümde uzun bir hayat var. У меня вся жизнь впереди.
Başka türlü bir hayat da olmalı, böyle bir acı için yaratılmış olamayız. Должна быть другая жизнь. Невозможно, чтобы мы были рождены для таких страданий.
Bir hayat belirtisi, çok zayıf. Один признак жизни, очень слабый.
İlginç bir hayat sürüyoruz, sadece hayal ediyoruz, ve ben çok daha iyi hissediyorum. Я вот подумаю только, какая впереди обещается интересная жизнь - и сразу мне легче.
Beni seven bir kadın, yeni bir hayat. Женщина, которая меня любит, новая жизнь.
Kısa bir hayat yaşamaya niyetim yok ve seyahatle ilgilenmiyorum. Я собираюсь жить долго и меня не интересуют путешествия.
Ekransız bir hayat anlamsız. Жизнь без гаджетов бессмысленна.
Oğlumu astıktan sonra kocama bir hayata karşılık başka bir hayat sözü verdin. Ты обещал моему мужу жизнь за жизнь, когда вешал моего сына.
Bir hayat kadınn cazibesine kapılan ilk kişi siz değilsiniz. Вы не первая, кому вскружила голову работящая девушка.
Yalnız bir hayat yaşadım. Я жил уединенной жизнью.
Bir hayat karşılığında bir hayat hiç mantıksız görünmüyor. Жизнь за жизнь звучит не так уж неразумно.
Bak bunu bir hayat tecrübesi olarak kabul et ve partiyi sonlandır. Слушай, пусть это будет для тебя жизненным уроком. Прекращай вечеринку.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.