Sentence examples of "bir kesik" in Turkish

<>
Paul, derin bir kesik değil. Пол, это не серьезная рана.
Bak, insanlığı kıskandıracak şeyinde ufak bir kesik oldu. Взгляни, малюсенький порез прямо на гордости всего человечества.
Bacağımın ortasında aşağı doğru dik bir kesik var ve dizimin üzerinde yatay hale geliyor. А еще глубокая вертикальная рана посредине бедра, и около колена она становится горизонтальной.
Bir kesik daha ve sonra gidiyorsun. Один разрез и ты заканчиваешь. Один.
Katliam sırasında liderlerini yaraladım, sırtında bir kesik var. Во время резни я ранил их командира в спину.
Derin bir kesik değil. Это не просто порез.
Karın boşluğunun üst kısmından bir milimetrelik bir kesik. Срез на мм в верхний отдел брюшной полости...
Umarım çok derin bir kesik değildir. Надеюсь, рана не очень глубокая.
Boyunda önemli kan damarlarının çoğunu etkileyen ve göğse kadar uzanan derin bir kesik var. Глубокая рваная рана шеи, затрагивающая большинство крупных кровеносных сосудов и достигающая грудной клетки.
O bir kesik mi? Это что, порез?
Sağ kolunda derin bir kesik ve atardamar kanaması var. Глубокая резаная рана на правой руке, артериальное кровотечение.
Ben avuçtan dirseğe kadar çapraz bir kesik görüyorum. Вижу диагональную продольную рану от ладони до запястья.
Sağ köprücük kemiği üzerinde çizgisel bir kesik var. Вот здесь, линейный порез на правой ключице.
Temiz bir kesik açacak bir şeyim gerçekten yok. Bu yüzden biraz zorlanabiliriz, sorun olur mu? У меня нет острого ножа, чтобы отрезать палец одним махом, так что придётся отрывать.
Ed'in haline bakılırsa, bir kesik ya da morluk veya... Учитывая состояние Эда, я ожидал увидеть порезы или синяки...
Sevgili Alex Rover. Volkan gezim hiç iyi geçmedi. Dağdan aşağıya yuvarlandım ve bacağımda santimlik bir kesik var. Дорогой Алекс Ровер, моя экспедиция на вулкан закончилась неважно падением с огненной горы и пораненной ногой.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Bir kaç kesik ve çürük. И другие порезы и синяки.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Yani yüzündeki kesik silah yüzünden değil mi? Этот порез на лице не от пистолета?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.