Sentence examples of "bir memur" in Turkish

<>
Kendisi sıradışı bir memur efendim. Он замечательный офицер, Сэр.
Buradaki büyükelçilikten bir memur mu? Работника этого посольства? Да.
Bir memur, kızları geri götürecek. Прибыл офицер, который отвезет девочек.
Evet. Bir memur yaralandı. Да, ранен полицейский.
Korece bilen bir memur seni bekleyecek. Тебя там встретит офицер говорящий по-корейски.
Eğer bir memur mahkumdan bir şey çalarsa asılacak. Если офицер украдёт у осуждённого - офицера повесят.
Bayan, sizinle ilgilenmesi için hemen bir memur ayarlayacağım lütfen biraz bekleyin. Мэм, я приведу офицера, чтобы разобраться с этим просто подождите.
Dışarıda bütün gece burada kalacak bir memur var. Снаружи полицейский, который пробудет тут всю ночь.
Bu yüzden söylesene nasıl oluyor da deneyimli bir memur, taraf değiştirip eroin oyununun içine girmeye karar verebiliyor. Так расскажи мне, как государственный служащий решается работать на другую команду и включается в игру на героин.
Acil durumda bir memur var. Cole Caddesi'ndeki havaalanına ambulans gönderin. Офицер, ситуация -33, нужны медики на ВПП у Коул Авеню.
Bir memur ve bir şüpheli. Один полицейский и один подозреваемый.
Ben de deneyimli bir memur ile çalışmak istiyordum. Я с нетерпением жду работы с опытным офицером.
Hale Wyatt Earp kompleksine sahip yarı-parlak bir memur. Хейл просто придурковатый клерк с комплексом Уайетта Эрпа.
Terörist tehdit uyarısına gidecek bir memur önce kendine şunu sormalı... Офицер, предупрежденный о террористической угрозе, должен задаться вопросом:
Ben bir memur gönderirim. Я направлю туда офицера.
Meksika sınırı yakınında devriye gezen bir memur. Он офицер патрулирующий рядом с Мексиканской границей.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Memur Lawson, evet. Констеблю Лоусон, да.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Ne yaptığımı söyleyebilir misiniz, memur bey? Скажите, офицер, что я нарушил?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.