Sentence examples of "bu kadar" in Turkish

<>
Bir kız bir gecede ancak bu kadar aşağılanmayı kaldırabilir. Только девушка может перенести столько унижения за одну ночь.
Projenin devam etmesi için bu kadar yardımda bulunan insanlarla çalışmak bir şanstı. Мне изначально очень повезло со всеми людьми, которые были увлечены этим проектом и помогали мне в его развитии.
Bir İngiliz vatandaşı ve futbol taraftarı olarak, dünyanın her köşesinde kitlesel olan futbola nispeten Filipinler'de basketbolun bu kadar rağbet gördüğü konusunda her zaman şaşmışımdır. Как англичанин и фанат футбола, я всегда немного удивлялся, почему баскетбол настолько здесь популярен, в отличие от футбола, который широко распространён в остальной части мира.
Kongo'nun bugün bu kadar çetin bir yer olmasını açıklayan kilit noktalardan birisi Koltan. Основной причиной напряженности в Конго сегодня является колтан,% мировых запасов этого полезного ископаемого находится именно здесь.
GV: Özgünlüğü, karakterizasyonu ve mizah gücüyle jüri heyetini bu kadar etkileyen "The Sweet Sop" un güzelliği, açıkça Trinidadian sesiyle evrensel deneyimlerden bahsetmesi. Оглядываясь назад, я вижу нить, связывающую эти две жизни, и это - сила слова.
Bu kadar şekeri bir gecede ne nasıl toplayacağız? Как нам собрать столько конфет за один вечер?
Evet, onu anladım da onda bu kadar özel olan ne? Да, я поняла, только что в нём такого особенного?
Bu kadar paramız olduğunu bilmiyordum. Офигеть. Это же куча денег.
Bu kadar haklı olmak beni çok acıktırdı. От всей этой своей правоты я проголодался.
Onu nasıl hâlâ bu kadar çok özleyebilirim? Почему я все еще по нему скучаю?
Bu kadar ilginç olanı yok. Нет ничего такого же интересного.
Ya da sohbetimiz neden seni bu kadar heveslendirmiş olsun? Или почему от нашего разговора у тебя такая течка?
Profesör neden istediğimizi yapmaya bu kadar direnç gösteriyorsunuz? - Kendi iyiliğiniz için. Профессор, почему вы так сопротивляетесь тому, о чем мы вас просим?
Tek bir adamın ölümünü neden bu kadar önemsiyorsun? Почему вы так переживаете из-за смерти одного человека?
Manastırda hayat bu kadar mı değişti? Жизнь в монастыре так сильно изменилась?
Gerçekten de katılacağımı düşünüyorsunuz, bilmediğim bu kadar... Я не буду участвовать, не зная подробностей.
Niye onu bu kadar seviyorsun? Почему Вам нравится эта книга?
Bu kadar iyi oynamayı nerde öğrendin? Где ты научился так хорошо играть?
Bu kadar uzaktan bu kadar çabuk geldiğin için teşekkürler. Спасибо, что приехал так далеко и так быстро.
Demek bizi bu kadar kolay ele geçirebileceğini sandın, ha? Значит, ты думаешь, что можешь легко нас захватить?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.