Sentence examples of "düşen payı" in Turkish

<>
Herhangi bir gerçeklik payı olsaydı, bilirdim. Я бы знала, будь это правдой.
Anlaşmanın sana düşen kısmını yaptın, sıra bende. Придерживайся своей части сделки, а я своей.
Ve eğer reklamında doğruluk payı varsa... И если рекламный ролик говорил правду...
Ardından size düşen hedefin gelişini beklemeye koyulmaktır. Затем вам останется лишь ждать появления цели.
Ve son tüm kar payı tüm kazanç, ve neye sahipseniz size geri gelecek. А все дивиденды, прибыль и что там у вас ещё возвращаются к нам.
Ağabeyimin peşine düşen tarzda bir insan. Человек, который погубил моего брата.
Adamların tek derdi Max'in payı değil. Люди недовольны не только долей Макс.
Bu şehir payına düşen felâketleri gördü. Весь город видел часть этого несчастья.
Ridley'nin suçlamalarında bir gerçeklik payı var mı? Есть хоть доля правды в обвинениях Ридли?
Bana düşen takvime bakmak ve doğru zamanı beklemek. Надо лишь зачеркивать дни в календаре и ждать.
Haberlerde pek yer almadı. Büyük bir yatırım şirketiydi. Hissedarlarına %100 kâr payı söz verilmişti. Во всех новостях: "Большая инвестиционная компания обещала держателям своих акций стопроцентные дивиденды".
Düşen bir asker gibi, Adam Lang bugün evine gitti, sarsılmış ve kederli ülkesine. Как павший солдат, Адам Лэнг сегодня отправляется домой, к потрясённой и скорбящей нации.
Bu efsanede hiç gerçeklik payı var mı? Есть в этой легенде хоть что-нибудь правдивое?
Peşimize düşen polis. Dünya içindeki haç rozeti takıyor. Полицейский, который нас преследовал, носит крест.
Bu şeylerin yanılma payı olduğunu sen söylemiştin bana, değil mi? Ты мне говорила, что такие рейтинги имеют погрешность, так?
Pul benden Trolley Park'ın reisi olmamı istiyorsa ben de kendime düşen kısmı oynarım. Если Чешуйчатый считает меня мэром трамвайного парка, мне придется сыграть свою роль.
Goodwin olayında en ufak bir doğruluk payı varsa... Если в истории Гудвина есть хоть доля правды...
Burada yere düşen bir göktaşı var. Здесь метеорит он упал недалеко отсюда.
Eminim ki, söylediklerimde doğruluk payı olduğuna katılıyorsun. Согласись, в моих словах есть доля истины.
Üstüne düşen bir görevin var. Ты должен сыграть свою роль.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.