Sentence examples of "daha aydınlık" in Turkish

<>
Hiç şüphesiz Abe'de daha aydınlık bir hal vardı. Без вопросов, от чего-то Эйбу стало легче.
Umut meşalesini daha aydınlık bir geleceğe taşıyacaklar. Они понесут факел надежды в светлое будущее.
Varlığın şehri daha aydınlık kıldı. Ваше присутствие сделало город ярче.
Savaş sona erdiği zaman gelecek daha aydınlık olacaktı. Будущее теперь кажется светлее, ведь война закончилась.
Evlat, her şey daha aydınlık olacak. О, дитя, всё станет ярче.
Ulusumuza gittikçe daha aydınlık bir şekilde sesleniyoruz. Положение страны блестящее и становится еще светлее.
Birlikte daha iyi, daha aydınlık bir gelecek kuruyoruz. "Вместе мы строим лучшее, светлое будущее".
Evet, daha aydınlık yarınlar için çalışmaya başlamalıyız. Мы должны начать работать над хорошим завтрашним днем.
'den beri Cibuti'de askeri birlik bulunduran Amerika ,'te ülkedeki askeri yerleşim kontratını yıllığı milyon dolara on yıl için daha yeniledi. США поддерживает свое военное присутствие с года, а в году они продлили аренду на содержание военного контингента еще на лет, платя миллионов долларов каждый год.
Aydınlık ve karanlığın hesaplaşması şart. Свет и тьма должны столкнуться.
Nezaketiniz efendim, canımı ayrımcılığınızdan daha çok acıtıyor. Ваша вежливость, сэр, убивает меня больше, чем ваша дискриминация.
Una Mens, Aydınlık Fea olan bir bekçi arıyor.. Уна Менс хотят, чтобы кто-то опекал Светлых Фейри.
Daha fazla fotoğraf için Tatsuya Tanaka'nın Instagram sayfasını inceleyin. Зайдите в Instagram Танаки, чтобы найти еще больше фотографий.
Nedir bu Karanlık, - Aydınlık farkı falan? В чем вообще разница между Светлыми и Темными?
Bu arada Hakobyan daha çok onlu yaşlarının sonlarında veya yirmili yaşlarının başında genç erkeklerin 'Ermeniliklerini' milli çıkarlara tehdit olarak gördükleri gruplara karşı nefreti yaygınlaştırarak gösterdiklerini vurguluyor. Она с сожалением подчеркнула, что в стране все больше подавляется свобода самовыражения, а Акобян сказал, что группировки состоят преимущественно из молодых людей в возрасте - лет, которые подчеркивают свою принадлежность к армянской нации, распространяя ненависть на группы населения, представляющие, по их мнению, угрозу национальным интересам.
Bir an mavi ve aydınlık, ardından soğuk ve gri. Только светлый и синий, как сразу серый и холодный.
İnanıyoruz ki bu prensipler daha yaratıcı, üretken ve açık toplumlar yaratmaya yardımcı olacaktır. Мы полагаем, что они помогут привнести больше креативности, создать больше инноваций и больше открытых обществ.
Bana bir hikâye anlatacağına söz vermiştin sen ve Aydınlık Fae hakkında. Ты обещала мне сказку на ночь о тебе и светлых фейри.
Afgan aileleri çocuklarından hep en iyiyi beklerler ve mesele, çocuklarına bir yerlerde bir başkasının daha iyi şeyler yaptığını söylemeye gelince hiç bir şansı kaçırmazlar. Афганские родители очень требовательны по отношению к своим детям и никогда не упускают случая, чтобы напомнить им: всегда есть кто - то, кто преуспел больше.
Vay canına. Burası çok aydınlık. Ох, слишком светло тут.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.