Sentence examples of "daha da kötü" in Turkish

<>
Bazan fark etmeleri daha da kötü olur. Иногда ещё хуже, если они замечают.
Uçaklarda genelde kötü olurum ama ilk defa ekonomi sınıfta gitmem daha da kötü. Меня всегда мутит в самолётах, а тут ещё эконом-классом впервые лететь пришлось.
Üzülmen durumu daha da kötü hâle getirir. Если расстраиваешься, все получается еще хуже.
Ben daha da kötü oldum çünkü ne yaptığımın gayet farkındaydım. Мне ещё хуже. Я-то отлично знала, что я делаю.
Tamam, daha da kötü olabilirdi. Ладно, могло быть и хуже.
Perspektifi çok kötüydü, anatomi bilgisi daha da kötü. Он не владел перспективой, во всём преобладала анатомия.
Polisliğin kötüydü ama medyumluğun daha da kötü. Медиум из тебя ещё хуже, чем коп.
Tadı daha da kötü. На вкус еще хуже.
Yahudilerin kötü olduğunu biliyorum, ama onlar daha da kötü. Евреи, конечно, сволочи, но эти-то ещё хуже.
Gülümsediğin zaman daha da kötü oluyor. Ещё хуже, когда ты улыбаешься.
Hayır, daha da kötü ama artık bir silahım var. Нет, стало хуже. Но у нас теперь есть оружие.
Ve geri döndüğünüz zaman daha da kötü oluyor. И когда вы возвращаетесь, вы становитесь хуже.
Ama artık olan oldu. Bunu düzeltmemiz gerek, daha da kötü hâle getirmemiz değil. Но она случилась, и теперь мы должны исправить ее, а не усугубить.
Bağırmayı kes. Daha da kötü yapıyorsun. Перестаньте кричать, вы делаете хуже.
Bu olaylari daha da kötü yapacak. Это способ только сделать всё хуже.
Soymaya başladıkça, daha da kötü kokmaya başlar. Чем больше слоев снимаешь, тем хуже пахнет.
Bu operasyonun arkasındaki kimselerin hapiste olması da sizin için işleri daha da kötü hale soktu. Что всего хуже для Вас, люди стоящие за этой операцией, все в тюрьме.
Ve zamanlama daha da kötü olamazdı. А времени хуже и не придумаешь.
Bunun, istediklerini almak için kullanırken çok da kötü bir fikir olduğunu düşünmüyordun. Ты не считал это плохой идеей, когда выторговывал с ее помощью клиента.
Şartlar yeterince acımasızken hükümetle medya tarafından geride bırakılmak, derin hoşnutsuzluk duygularını daha da arttırmakta. Будущее выглядит мрачно, и осознание того, что правительство и средства массовой информации оставили их позади, продолжает усиливать недовольство.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.