Sentence examples of "daha iyi olursun" in Turkish

<>
Evet, pantolonunu giydikten sonra herhalde daha iyi olursun. Да. Тебе наверняка полегчает, когда ты наденешь штаны.
Pratik yaptıkça daha iyi olursun. С практикой будет получаться лучше.
Evet, Senaryo da daha iyi olursun. Работать по сценарию у тебя получается лучше.
Afgan aileleri çocuklarından hep en iyiyi beklerler ve mesele, çocuklarına bir yerlerde bir başkasının daha iyi şeyler yaptığını söylemeye gelince hiç bir şansı kaçırmazlar. Афганские родители очень требовательны по отношению к своим детям и никогда не упускают случая, чтобы напомнить им: всегда есть кто - то, кто преуспел больше.
Dünyanın pek çok yerinden, her yaştan insan şehri farklı bir bakış açısından daha iyi tanıyabilmek için En Kötü Turlara katılmış. Люди всех возрастов, активисты или нет, приезжающие из разнообразных стран, например, Австралии, Таиланда и Германии, кому просто хотелось взглянуть на город с другой стороны, присоединились к The Worst Tours.
İnancımız dour ki özgür ve açık bir İnternet daha iyi bir Dünya yaratacaktır. Мы полагаем, что свободный и открытый интернет может сделать мир лучше.
Belki şöyle bir cümleyi: "Sana âşık olmaktan başka yapacağım daha iyi bir şey olmadığını düşünüyorsun." Например, что - то вроде: "Думаешь, мне больше нечем заняться, кроме как быть в тебя влюбленной?".
Evlenme teklifi olarak kulağa daha iyi geliyorsa evlenme teklifi diyelim. Если лучше звучит в качестве предложения, тогда это предложение.
Bu, birinci sınıfta uçup şampanya içerek düğünüme gitmekten daha iyi. Это куда лучше, чем лететь в самолете, попивая шампанское.
Senden daha iyi beamer. Получше тебя, человек-бинокль.
O zaman neden otobüse birlikte bindiğim insanları senden daha iyi tanıyorum? Тогда почему я знаю людей в автобусе лучше, чем тебя?
Bence bir sorun yok ama şefe sorsan daha iyi olur. Я думаю, нормально. Но лучше тебе спросить нашего шефа.
Sonuçta, daha iyi bir koca ve babayım. Я сейчас лучше как муж и как отец.
Eğer buna bir son verirsem daha iyi olacaksın. Будет лучше, если я положу этому конец.
Peder, ön koltuğa otursanız daha iyi olmaz mı? Отец, может, лучше сядете на первое сидение?
Onlara göre uyarlasak daha iyi olacak. Возможно мы сможем лучше их приспособить.
Kendimi daha iyi hissetmemi sağladığın için sağ ol. Спасибо, что помог мне почувствовать себя лучше.
Şey, sanırım o zaman daha iyi bir şansımız olurdu. Ну, я полагаю у нас было бы больше шансов.
Atalet sönümleyicilerle bile, bütün bu uçma işi aç karna daha iyi oluyor. И даже с инерционными демпферами все эти полетные дела лучше всего проходят натощак.
Onun gözetlemesi bizden daha iyi. Его наблюдение было лучше нашего.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.