Sentence examples of "daha sıkı" in Turkish

<>
O sadece bizim başlattığımız bir dedikodu, öğrenciler daha sıkı çalışsın diye. Это просто слух, который мы пустили, чтобы кадеты усерднее занимались.
"Ulusal güvenlikte çalışan ajanlar ve yerel emniyet güçleri sandığınızdan daha sıkı işbirliği içerisindedirler." Национальным разведывательным агентствам и местным правоохранительным органам приходится вместе работать чаще, чем вы думаете.
Daha sıkı denemen lazım, pislik! Тебе нужно еще постараться, козел!
Çocuk ilk karımdan daha sıkı çıktı. Парень был круче мой первой жены.
Sebep sınır kontrolünün daha sıkı olması olabilir ya da daha cesur ve dikkatsiz hale geliyor. Возможно, границу стали охранять тщательнее, или он попросту становится более смелым и беспечным.
Eğer daha sıkı giyinmek istersen, bende fazladan bu harika, yünlü kazaklardan var. У меня есть эти красивые шерстяные свитера, если тебе нужно что-то чем прикрыться.
O çocuğu daha sıkı bir tasma ile tutmalısın. Ты должен держать этого пацана на крепком поводке.
Şirket çalışanlarını NSA'den daha sıkı araştırıyorlarmış. Они прижимают своих круче Департамента Безопасности.
Profesyonel bir shinobi olduğundan dolayı, daha sıkı çalışmalısın. Вы же профессиональный шиноби, Вы должны упорно трудиться!
'den beri Cibuti'de askeri birlik bulunduran Amerika ,'te ülkedeki askeri yerleşim kontratını yıllığı milyon dolara on yıl için daha yeniledi. США поддерживает свое военное присутствие с года, а в году они продлили аренду на содержание военного контингента еще на лет, платя миллионов долларов каждый год.
Özellikle politika ve insan hakları konularında sıkı bir basın düzenlemesi mevcut. В стране имеет место строгое регулирование СМИ, особенно когда дело доходит до обсуждения политики и прав человека.
Nezaketiniz efendim, canımı ayrımcılığınızdan daha çok acıtıyor. Ваша вежливость, сэр, убивает меня больше, чем ваша дискриминация.
Saçını yeterince sıkı tutturdun mu? Ты точно крепко завязала волосы?
Daha fazla fotoğraf için Tatsuya Tanaka'nın Instagram sayfasını inceleyin. Зайдите в Instagram Танаки, чтобы найти еще больше фотографий.
Tüm bu sıkı çalışma beni acıktırıyor. От этой тяжелой работы я проголодалась.
Bu arada Hakobyan daha çok onlu yaşlarının sonlarında veya yirmili yaşlarının başında genç erkeklerin 'Ermeniliklerini' milli çıkarlara tehdit olarak gördükleri gruplara karşı nefreti yaygınlaştırarak gösterdiklerini vurguluyor. Она с сожалением подчеркнула, что в стране все больше подавляется свобода самовыражения, а Акобян сказал, что группировки состоят преимущественно из молодых людей в возрасте - лет, которые подчеркивают свою принадлежность к армянской нации, распространяя ненависть на группы населения, представляющие, по их мнению, угрозу национальным интересам.
Derisi sert ve sıkı olmalı, ve pulları da elmas gibi parlak. Кожа должна быть плотной, крепкой, а чешуя сверкать как алмазы.
İnanıyoruz ki bu prensipler daha yaratıcı, üretken ve açık toplumlar yaratmaya yardımcı olacaktır. Мы полагаем, что они помогут привнести больше креативности, создать больше инноваций и больше открытых обществ.
Demek istediğim, ne kadar sıkı çalıştığını hiç farketmedim. Я никогда не понимала, как много она работает.
Afgan aileleri çocuklarından hep en iyiyi beklerler ve mesele, çocuklarına bir yerlerde bir başkasının daha iyi şeyler yaptığını söylemeye gelince hiç bir şansı kaçırmazlar. Афганские родители очень требовательны по отношению к своим детям и никогда не упускают случая, чтобы напомнить им: всегда есть кто - то, кто преуспел больше.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.