Sentence examples of "dava" in Turkish with translation "дело"

<>
İkinci yılımda, seninle beraber, bir dava almıştık. Мой второй год, мы с тобой взяли дело.
Ve bir polis müfettişi olarak, size söz veririm ki bu dava çok uzun sürmeyecek. Как полицейский инспектор, я даю Вам своё слово что дело будет спущено на тормозах.
Bu dava uğruna ben ölmeye hazırım! За это дело я готов умереть!
Bu kısım Plymouth ilçesindeki dava, ve bu kısım da Danielle'in. Здесь - дело в округе Плимут, здесь - дело Даниэль.
Zaten, senin yapman gereken bir sürü iş benimse kazanmam gereken bir dava var. К тому же, у тебя много работы, а у меня важное дело.
Bu dava, basın için yaratıldı. Это дело просто создано для СМИ.
Profesörüm bana araştırmam için bir dava verdi. Профессор дал мне это дело для изучения.
Dava çok açık ama ortada bir problem var. Это очевидное дело, но есть одна проблема.
Sekreter Hana benim neden MA şirketine Hyeon Soo için dava başlatmam gerektiğini anlat. зачем мне следует продолжать это дело с "MA" для Хён Су.
Lütfen yanlış anlamayın fakat gördüğüm kadarıyla böyle bir dava bu rakamın en az beş katına mal olur. К сожалению, судя по моим данным, это дело может легко обойтись в пять раз дороже.
Bu dava çok ilgi çekecektir. Это дело привлечет много внимания.
Yaklaşan bir dava varmış gibi hissediyorum ve çok sert geliyor. Я чувствую, что дело продолжается и оно продолжается трудно.
Bu ana kadar, dava bizim yetki alanımızda değildi. До этого момента, дело было вне нашей юрисдикции.
Carney Massachusetts General Hastanesine karşı Dava numarası. Карни против Массачусетской больницы, дело номер.
Koç Jones'a karşı bir dava oluşturmaya çalışıyorum. Я пытался подготовить дело против тренера Джонса.
Marjinal kanıta ve Nick Zapata'nın davasından kar elde eden tanıklara dayalı bir dava oluşturduğum için ona teşekkür ederim. Благодаря ей, я построила дело на малоэффективных доказательствах и свидетелях, которые выиграют от обвинения Ника Запата.
Dava kapandı ve kendine yeni bir eşarp aldın. Дело закрыто, а у тебя новый шарф.
Thea'nın hayatını koz olarak kullanmak kayıp bir dava için insanların ölmesine göz yummak... Использовать жизнь Теи как разменную монету, позволить людям умирать за безнадёжное дело...
Ama bütün hepsi daha yüksek bir kurum tarafından cezalandırılırsa birileri kariyerini bu dava ile yükseklere uçurur. Но если все это дело будет санкционировано высшим руководством. Чью-то карьеру может подстегнуть одно показательное дело.
Bu herkes tarafından duyulmamızı sağlayacak bir dava demiştin, haklısın da. Ты сказал, что это первоклассное дело и ты был прав.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.