Sentence examples of "devam ederim" in Turkish

<>
Hayır, aramaya devam ederim. Нет, я еще поищу.
Yemekten sonra devam ederim. Я продолжу после ужина.
Seyahat etmeye devam ederim. Так и буду путешествовать.
Ben devam ederim, Pryce. Я начну отсюда, Прайс.
Ne diye cüce tutmaya devam ederim bilmem. Hep baş belası tipler olurlar. Не понимаю, зачем мы нанимаем карликов, они постоянно такие приставучие.
O zaman ben de sen konuşana kadar sormaya devam ederim. Тогда я буду продолжать расспросы, пока ты не расколешься.
Kenny'le kalmaya devam ederim. Я останусь с Кенни.
Sonra aramaya devam ederim. Затем я продолжу поиски.
Önemli değil, ben de gelmeye devam ederim. Ну и ладно. Потому что я буду возвращаться.
Eğer bir şey söylemezsen, ben de çıkmaya devam ederim. Если ты ничего не скажешь, я буду продолжать встречаться.
Umarım bunu yaparsın ve ben de kendi hayatıma devam ederim. Сделай это, чтобы я могла дальше жить своей жизнью.
Devam ederim, tamam aynen böyle yaparım. Sadece yeni bir kalbe ihtiyacım var. Да, да, пара месяцев, и у меня забьется новое сердце.
Ve bir şeylerin yapılacağını düşünmeye devam ederim. И думать, что что-то можно сделать.
Size tek gözüm olmadan da hizmet vermeye devam ederim, hazretleri. И я буду по-прежнему служить вам без глаза, Ваше Преосвященство.
Ben de arkandan endişe duymaya devam ederim. И я снова начинаю за тебя переживать.
Formosa ve Vietnam hükümeti arasında milyon dolarlık bir anlaşma olmasına rağmen, hükümetin yavaş hareket etmesi ve çelik fabrikasının sahibi olan holdingin sorumluluktan yoksun oluşunun yarattığı öfke ve hüsran ülke sınırlarını aştı ve geçen bir yılda da devam etti. Медлительность правительства, а также отсутствие подотчетности в отношении металлургического завода вызвали гнев и отчаяние, которые вылились в массовые протесты по всей стране и продолжаются уже целый год, хотя правительство Вьетнама и заключило с заводом соглашение на миллионов долларов США.
Bilimkurgudan nefret ederim, ama tahmin edeceğin gibi ona bunu söylemedim. Терпеть не могу фантастику, но я ему ничего не сказала!
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
Onlara bu kadar yakın oturmamayı tercih ederim. Я не могу сидеть рядом с ними.
İnsan vücudu ölü olmasına rağmen aktif olmaya devam ediyor. Будучи мертвыми, человеческие тела все еще остаются активными.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.