Sentence examples of "doğru" in Turkish with translation "правильно"

<>
Kararını vermişsin. Senin için neyin doğru olduğunu ben söyleyemem. Я не могу говорить, что для тебя правильно.
Bu yüzden çok sabırlıydı ve her şeyi doğru yaptı. Вот почему он был терпелив и сделал всё правильно.
Madem hikayeyi anlatacaksın o zaman doğru anlat. Если уж рассказываешь историю - рассказывай правильно.
Doğru şeyi yapmak ne zamandan beri hata oldu Liza? С каких пор поступать правильно означает ошибку, Лиза?
Bazen her şeyi doğru yaparız ama yine de kaybederiz. Иногда мы все делаем правильно, и все-равно проигрываем.
Peter Burke'ün gerçekten kaçmakta olduğunu doğru mu anlıyorum? Я правильно понял, Питер Бёрк в бегах?
Beynim bana bunun doğru şey olduğunu söylüyor. Разум говорит мне, что это правильно.
Sen de oğlum gibi kardiyotorasik cerrahi uzmanlığı yapmayı düşünüyordun, doğru muyum? Ты собираешься продолжить заниматься кардиоторакальной хирургией, как мой сын, правильно?
Burada doğru şeyi yapmama yardımcı olun Don Maroni. Помоги мне сделать это правильно, Дон Марони.
Sonra üzerine işeyip denize atarlardı. Doğru yapılırsa kötü ruh ağzından çıkıp uçar, öylece ölürdü. Если все правильно сделать, дух зла выйдет из пасти чудища - и ему конец.
Bunu diğerleri için doğru ama sana göre yanlış yapan şey nedir? Почему то, что правильно для остальных, неправильно для тебя?
Şimdi, her şey doğru giderse, Albay Baird ilk olarak kurtulan olacak. Теперь, если все работает правильно Полковник Бэйрд будет первой, кто вернется.
Eğer delice birşey duyarsan, bu birşeyleri doğru yaptığım anlamına gelir. Если услышишь безумные звуки, значит, я всё делаю правильно.
Boşanmak berbat, ama doğru olan bu. Развод - отстой, но это правильно.
Bazen her şeyi doğru yaparsın ama kötü adamlar yine de kazanır. Иногда ты всё делаешь правильно, но негодяи всё равно выигрывают.
Bilim insanı falan olduğumu söylemiyorum ama, ayakkabılar da hücrenin içinde, doğru mu? Не говорю, что я гений, но обувь же возле койки, правильно?
Gould kuş türünü doğru cinse yerleştirmiş olsa da önceki yazarların verdiği ad öncelik kazanmıştır. Хотя он правильно поместил птицу в род расписных малюров, видовой эпитет бывших авторов имел приоритет.
Doğru değil, adil değil ama yapılabilecek bir şey yok. Не правильно, не справедливо, но ничего нельзя поделать.
1898 yılında Tadeusz Browicz hücreleri doğru bir şekilde makrofaj olarak tanımlamıştır. Только в 1898 году польский патолог Тадеуш Бровец правильно определил их как макрофаги.
Ayrıca, takımımın çok zeki bir üyesi bana bunun yapılacak doğru şey olduğunu gösterdi. К тому же. один умный член моей команды отметил, что так поступить правильно.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.