Sentence examples of "edebilirim" in Turkish

<>
Senin yerinde olmanın nasıl bir şey olduğunu sadece hayal edebilirim. Я могу только представить какого это быть на твоем месте.
Aynı şeyleri ben de yaşadım Ruby ve ona yardım edebilirim. Я тоже через это прошла, Руби. Я смогу помочь.
Zar zor görebiliyorken nasıl bir şeyi kontrol edebilirim ki? Как я могу контролировать что-то, когда едва вижу.
Eğer kulaklığı takarsan o, beni duyabilecek durumda olmayacak. Yani, Sorgulama sırasında sana yardım edebilirim. Наденьте наушник чтобы он не мог меня слышать, и я смогу помочь тебе с допросом.
Eternally Blissful by Pia Bilirsin, sanırım sana yunus pozisyonuyla ilgili yardım edebilirim. Ты знаешь, я думаю что могла бы помочь тебе с позой дельфина.
Her gün kendimizi ispatlamak zorundaydık ve arkamızda dönen onca şeye katlanmaya ancak bununla baş edebilirim. Да, нужно доказывать каждый день и пропускать чушь мимо ушей, но я справлюсь.
Bir kaptanım ve sana yardım edebilirim. Я капитан и могу тебе помочь.
Andy, istersen ben sana yardım edebilirim. Энди, может я смогу тебе помочь?
Çerçeve duvara sabitlendi, ama onu sökebileceğimi söylemeye cesaret edebilirim. Рамка прикручена к стене, но я могу её отвинтить.
Grayson' ların fonları ne kadar çabuk boşaltırsak Emily'yi o kadar çabuk benimle gelmeye ikna edebilirim. Чем раньше мы сольем средства Грейсонов, тем скорее я смогу убедить Эмили уехать со мной.
Ben de seni susarak terbiye edebilirim. Я тоже могу устроить тебе бойкот.
Bu yaşta yalnızca küçük bir kızı alt edebilirim ben. В моем возрасте я смогу победить только маленькую девочку.
Böyle bir adama nasıl ihanet edebilirim? Как я могу предать такого мужчину?
Eğer bir topaç dans edebiliyorsa ben de edebilirim. Если волчок может вертеться, я могу танцевать.
En iyisi ben kemiği tarayım, böylece, yüzünün yeniden yapılandırılmışını elde edebilirim. Дай мне просканировать череп, и тогда я смогу произвести реконструкцию его лица.
Albay, bu gibi bir radyasyona maruz kalmanın insan üzerindeki etkilerini ancak tahmin edebilirim. Полковник, я могу только предположить, как этот тип излучения воздействует на людей.
Eğer FCA ile işbirliği yaparsan sana gönderdiği aylığı artırması için onu ikna edebilirim. Если ты пойдешь ему навстречу, я могу убедить его повысить твое пособие.
Harika bir bilim adamı olursam bir düğmeye dokunmayla tüm dünyayı yerle bir edebilirim. Если я стану гениальным учёным, смогу уничтожить целый мир одним щелчком тумблера.
Ayrıca yüksek statünü elinde tutarak devlet hazinesinden cömert bir maaş almanıda garanti edebilirim. Также я могу гарантировать щедрое жалование от казначейства в соответствии с высоким статусом.
Sana iş bulman için yardım edebilirim. Я могу помочь тебе найти работу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.