Sentence examples of "ekonomi sınıfta gitmem" in Turkish

<>
Uçaklarda genelde kötü olurum ama ilk defa ekonomi sınıfta gitmem daha da kötü. Меня всегда мутит в самолётах, а тут ещё эконом-классом впервые лететь пришлось.
Cihatçılıkla mücadelede düğüm noktası olan Cibuti, kötü ekonomi ve aşırı kalabalıklaşma ile karşı karşıya ve ülkede konuşlu bulunan yabancı kuvvetlerin harekete geçmemesi durumunda yıkılabilir. Переживая чрезмерное перенаселение и слабую экономику, Джибути, ключом в борьбе с джихадизмом, может рухнуть, если внешние силы, находящиеся там, не смогут принять необходимых действий.
Daha km gitmem lazım. Мне еще км бежать.
Geçen yıl, Irie-kun ile aynı sınıfta olmak için çok çabaladım. Каждый год, я старалась попасть в один класс с Ирие.
Çökmüş ekonomi ile yüzleşmek zorunda kalan üç işsiz mimar ise şehri terk etmeyi reddediyor ve sıradışı bir yürüyüş turu acentası açmaya karar veriyorlar - Porto, genel durum, iyisi ve kötüsü: Mimari, Tarih, Politika, Şehircilik, Yavaş Gıda ve Söylentiler Sizlere caddeleri, terk edilmiş binaları, meydanları, karanlık arka sokakları, eski pazarları, baharatlı petiscos'ların ucuz "tascas" larını ve hepsinin arkasındaki hikayeleri göstereceğiz ve çok taraflı bakış açılarından mükemmel sohbetler edeceğiz. Три безработных архитектора перед лицом внезапного экономического разрушения отказались покинуть город и решили открыть невероятное агентство прогулочных туров, чтобы показать Порто с обеих сторон, хорошей и плохой: архитектура, история, политика, городская жизнь, кафе и рестораны, легенды... Мы покажем вам аллеи, брошенные здания, площади, небольшие улочки, старые рынки, недорогие забегаловки с острыми португальскими закусками, расскажем истории, связанные с этими местами.
Birazdan gitmem lazım da. Plan mı? А то мне уже пора отчаливать.
Sekizinci sınıfta onunla dört gün falan çıkmıştık yani teknik olarak o benim eski kız arkadaşım. В восьмом классе мы даже встречались четыре дня поэтому можно считать её моей бывшей девушкой.
Ama ekonomi sınıfında artık hiç uçmak zorunda kalmayacağım. Но мне больше никогда не придется летать эконом-классом.
Görüşürüz Tarçın, gitmem gerek. Пока, Корица. Мне пора.
Evet.. sınıfta yeni bir okula gelmek biraz zordur. Трудно переходить в новую школу в предпоследний год учебы.
politika ve ekonomi daima erkeklerin tutkusu olmuştur. Политическая экономика всегда лежит в желаниях мужчин.
O 'nunla gitmem gerekirdi. Надо было пойти с ней.
Lise son sınıfta bir kez ayrılmıştık, ama sonra tekrar devam ettik. Мы расставались, в -м классе, но она приняла меня обратно.
Katı ekonomi politikası, yenilikçilik. Твёрдая экономическая политика, прогресс.
Benim de galeriye gitmem lazım. Мне пора возвращаться в галерею.
Dokuzuncu sınıfta mı okuyorsun? Так ты в классе?
Biliyor musun? Sanırım ekonomi kötüye gidiyor. По-моему, в стране проблемы с экономикой!
Tiyatrodan provaya bekliyorlar, hemen gitmem lazım. Меня ждут на репетицию. Мне нужно уходить.
Ama sınıfta başkaları da vardı. В классе есть и другие!
Londra Ekonomi Üniversitesi'nden mezun. Окончил лондонскую Школу экономики.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.