Sentence examples of "etkisi altında" in Turkish
Savaşlar yıkıma yol açıyor, ablukanın etkisi altında insanların sinirleri yıpranıyor ve uzun süreli psikolojik rahatsızlık oluşturuyor.
Войны опустошают, а когда к этому добавляется ощущение постоянной осады, то вы живете в постоянном психологическом напряжении.
Mercy Lewis ve Salem'in kızları şeytanın korkunç etkisi altında kaldılar.
Мёрси Льюис и дочери Салема попали под пагубное влияние Дьявола.
"Artık biliyorum ki, bir kaç kadını kötüye kullanıyor. ve kadınlar bir büyünün etkisi altında gibi."
Теперь я знаю, это он развратил несколько женщин, которые словно бы попали под действие каких-то чар.
Lex, belli ki bir şeylerin etkisi altında ve bizim tepki vermemizi istiyor.
Лекс, он накачался чем-то и ждет нашей реакции. Пожалуйста, не надо.
Buradaki herkesin onun etkisi altında olduğundan endişeleniyorum.
Я обеспокоен всеми, кем он командовал.
Antitoksini test etmeleri için Hive'ın etkisi altında olman gerekmiyor mu?
Обязательно ли быть зараженным паразитами Улья, чтобы протестировать антитоксин?
Ayrıca uyuşturucu madde etkisi altında araç da kullanmış.
А еще у него привод за нетрезвое вождение.
Bütün dalga boyları iyonlaşmanın etkisi altında, efendim.
Все волновые длины охвачены эффектом ионизации, сэр.
Hem, zamanın yarısında anestezinin etkisi altında olacaklar.
Плюс, больше половины времени они под анестезией.
"High by the Beach", hip hop etkisi altında synthler ile trap-pop şarkısıdır.
"High by the Beach" - это трэп-поп песня с хип-хоп влиянием, в которой синтезатор является главным инструментом.
Elli yılı aşkın bir süreden sonra iki ülkenin şiddetle bir araya gelmesinin yanısıra, Obama yönetiminin yeni tedbirlerinin gerçek etkisi Küba ve ABD üzerinde zamanla görülecek.
Несмотря на сильное сближение обеих стран после пяти десятилетий, о том, как повлияют новые шаги администрации Обамы на Кубу и США, судить пока рано.
Obama'nın bildirisinden beri, kuruluş, yoğun medya faaliyetinin ilgisi altında.
Со времени заявления Обамы это заведение находится в центре внимания СМИ.
Pekin, esasen ekonomi kaynaklı hareket ediyor olmakla birlikte (bölgedeki ekonomik etkisi son yıllarda katlanarak artmakta) Ortadoğu'da artan cihatçılık tehlikesine karşı da alarma geçmiş durumda.
В данный момент основной мотивацией для Пекина служит экономическая заинтересованность - его экономическое влияние в регионе в последние несколько лет росло экспоненциально. Китай также обеспокоен вопросом растущей угрозы джихадизма на Среднем Востоке.
Ne olduğunu öğrenene kadar kontrol kontrol altında tutmak için elimizden geleni yapmalıyız.
Пока мы не узнаем что это мы должны все держать под контролем.
Dahası, Bölünebilir Malzeme üzerine gerçekleştirilen Uluslararası Panel'de uzmanların çoğu, bu yeniden işleme sürecinin nükleer silahların yayılmasında bir etkisi olacağından endişe ediyorlar, çünkü Tayvan'ın harcanmış yakıt çubuklarının yeniden işlenmesi sonucu yaklaşık olarak ton plutonyum ortaya çıkacak.
Кроме того, ряд экспертов Международной группы по расщепляющимся материалам (МГРМ) обеспокоены тем, что эти процессы переработки могут повлиять на распространение ядерного оружия.
Almanlar en üstte, Yahudiler ortada, zavallı Çekler ikisinin de altında.
Выше всех немцы, евреи посредине, а бедные чехи ниже всех.
Verdiğiniz kararın Havai'deki emlak piyasası üzerinde büyük bir etkisi olacağı söyleniyor.
Говорят, ваше решение серьезно повлияет на отрасль недвижимости на Гавайях.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert