Sentence examples of "etmek için" in Turkish

<>
Bir şans elde etmek için sen ne yaptın? А что сделала ты, чтобы получить свой?
Bazen saygıyı hak etmek için misilleme yapman gerekir. Иногда нужно дать отпор, чтобы завоевать уважение.
Ley hatlarını şarj etmek için aletleri kullanıyor. Он использует приборы, чтобы зарядить лей-линии.
Bombayı imha etmek için bir çift ele ihtiyacım var. Сэм? Мне надо две руки чтобы обезвредить бомбу.
Artık onu aksine ikna etmek için yapabileceğim hiçbir şey yok. И сейчас ничего не могу сделать, чтобы переубедить его.
Söyle bana, Yahudiler neşelerini ifade etmek için ne yapar? Скажи мне, что евреи делают, чтобы испытать веселье?
İnsanlar dünyayı organize etmek için değer sistemleri yaratırlar. Люди создают систему ценностей, чтобы упорядочить мир.
Binayı terk etmek için dakikan var, sonra güvenliği çağıracağım. У вас минут, чтобы уйти потом я звоню охране.
Güneşin ilk ışıkları ritüel sunağını aydınlatmadan önce panzehiri elde etmek için son bir muhafızı mağlup etmen gerekecek. Прежде чем утреннее солнце коснётся ритуального алтаря, ты должен одолеть последнего стража, чтобы заполучить противоядие.
Doğrudan ve olumsuz yönde etkilenen taraflar olarak bu projenin soyumuzu yok etmek için kasti ve hesaplanmış bir plan olduğunu düşünüyorsak kimse bizi bu nedenle suçlayamaz. Никто не может осудить нас - тех, на кого ситуация оказывает непосредственное негативное влияние - за наше мнение: строительство - это продуманный и тщательно подготовленный шаг по уничтожению коренного населения.
Çizgi filmin sonunda, Donald Duck bunun bir rüya olduğunu ve aslında Birleşik Krallık'ta yaşadığını fark etmek için uyanıyor. В конце ленты Дональд Дак просыпается и понимает, что все это было лишь страшным сном, и он все еще живет в Америке.
M'nin ilk yıldönümünü ve M - M olaylarını anmak ve herkesi sokağa davet etmek için Acampadasol bloğu da protestoların nedenlerini açığa çıkaran bir dizi çok güzel poster yayınladı. Для этого блог Acampadasol опубликовал серию удивительных постеров, глядя на которые причины протестов сразу становятся понятными.
Yıkım ve tahripe rağmen, Nepalliler tarihi anıtları ve sit alanlarını yeniden inşa etmek için umutlarını yitirmediler. В людях сильно присутствие надежды и желание вернуться от разрушенных мечт к восстановлению NepalQuake
Romanyalı bir çiftçinin İngiltere'de çalışmasını, fakirlikten yakınırken kazandığı bütün parayı ülkesine bir köşk inşa etmek için göndermesini mi tercih edersiniz? Как вам понравится румынский фермер, работающий в Великобритании и выставляющий себя бедным, при этом посылая все деньги домой, где он отстраивает себе особняк?!
Bu haftasonu Madridliler, başbakan Mariano Rajoy'un ortaya çıkan yeni yolsuzluk iddialarını protesto etmek için sokaklara döküldüler. В прошедшие выходные жители Мадрида в массовом порядке вышли на улицы, чтобы показать премьер - министру Мариано Рахою свою ярость в свете новых обвинений в коррупции.
Birkaç binini de sana yardım etmek için kullandığım milyon dolarları. Пару тысяч из которых я потратил на попытки помочь тебе.
Hükümetten nefret etmek için bir sebebi var. Он ненавидит правительство - ну и поделом.
Artık bir tutukluyu transfer etmek için başkandan imzalı yazı gerekiyor, burada. При переводе задержанного требуется письмо подписанное директором секретной службы, вот оно.
Şu kulübe kömür imal etmek için. Эта хижина для изготовления древесного угля.
Seni gerçek hayata adapte etmek için üç cümle. Три предложения, которые проведут тебя по жизни.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.