Sentence examples of "evlat edindi" in Turkish

<>
Bu olayın ardından, Innocentius, Camillo Astalli'yi evlat edindi ve ona 19 Eylül 1650'de ona ve Palazzo Pamphili'ye kardinallik yetkisi verdi. Впоследствии Иннокентий X усыновил Камилло Асталли и дал ему прерогативы кардинала-племянника 19 сентября 1650 года, включая палаццо Памфили.
Bunların arasında: Yerli halkın kendi kaderini belirlemesi; ücretsiz, kaliteli eğitim; yeni bir iş kanunu; göçmenler için haklar ve göç idaresi; evlat edinme ile eşitlikçi evlilik; tedavi amaçlı kürtaj; yeni uyuşturucu madde politikası; ücretsiz, kaliteli sağlık hizmeti; Şilili sanatçılar için haklar; barajların olmadığı bir Patagonya; ve adil barış vardı. Требований довольно много, среди них: самоопределение коренных народов, бесплатное качественное образование, новый трудовой кодекс, права иммигрантов и миграционное регулирование, равность мужа и жены, усыновление детей, право на аборт по медицинским причинам, новая политика в отношении наркотиков, бесплатная качественная медицина, права чилийским людям творчества, Патагония без плотин и свободный мир.
Ama burada kendine arkadaşlar edindi. Но он завел здесь друзей.
Burası özel mülk, evlat. Это частная собственность, сынок.
Pek iyi değil ama kendine arkadaşlar edindi ve önceye göre daha iyi durumda. Было нелегко, но она завела несколько друзей, и сейчас уже получше.
Bir kere daha söyle evlat, nereye gidiyorduk biz? Повтори ещё раз, дружок, куда мы едем?
"Adam çok düşman edindi". Böyle şeyler işte. "Человек приобрел множество врагов" - такого рода вещи.
Podyumların önemi yok, evlat. Платформы не важны, сынок.
Lordumuza, yaptığın miğferi göster evlat. Покажи деснице свой шлем, парень.
Büyükbaban haklı, evlat. Дедушка прав, сынок.
Seninle bir şeyler yapmaktan çok zevk aldım evlat. Мне было весело мастерить с тобой, сынок.
Tea, gerçekten üvey evlat. Она же их приемная дочь!
Kabul edildin, evlat. Ты принят, сынок.
Ceketini giy, evlat. Надень пиджак, сынок.
Zaten doğru tercihleri yapmaktasın, evlat. Ты сделал верный выбор, сынок.
Sandalyeyi yere bırak evlat! Опусти стул, сынок!
Bi 'tarafını incitmek istemiyorum, evlat. Я не хочу обидеть тебя, сынок.
Nerede askerlik yaptın evlat? Где служил, сынок?
Maskeyi çıkarma zamanı, evlat. Пора снять маску, сынок.
Bunun anlamı, nehrin tadını çıkar, evlat. Это означает, наслаждайся этой рекой, сынок.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.