Sentence examples of "fakat" in Turkish

<>
Fakat bir yıllık aranın ardından 1999'da Los Angeles Lakers ile tekrar koçluğa döndü. Однако, после года отпуска, он решил ещё раз попытать удачу с Лос-Анджелес Лейкерс в 1999 году.
Fakat senin sürekli paramı sömürmene devam etmeyeceğim. Но я не собираюсь продолжать содержать тебя.
Fakat, devamlı olarak cafcaflı bir yüzük takarmış. Хотя, он всегда носил довольно безвкусное кольцо.
Fakat elbette, hisselerin gerçek sahibinin ben olmadığımı biliyor. Но он знает, что не я подлинный владелец.
Fakat, gizli bir mülk var ve asıl ilgileneceğimiz konu da bu. Однако также имеется неучтённое имущество, это и является нашей основной проблемой.
Fakat konu hakkında, içeriden bilgisi olduğunu iddia eden Londralı bir komplo teoristinin internet güncesini buldum. Но я нашла блог конспиролога из Лондона, утверждающего, что у него есть закрытая информация.
Fakat yunus gösterileri için yunuslara ihtiyaçları olduğundan onlar da artık Taiji'ye gidip, yunusları oradan satın alıyorlar. Но им нужны дельфины хотя бы для своих дельфинариев, поэтому сейчас они покупают их в Тайджи.
Tüm polis kanıtlarının üstünden geçti yeni bir şey yok, fakat hala araştırıyor. Он просмотрел все полицейские зацепки, ничего нового, но он продолжает искать.
Fakat burada İnsan kurban etme konusunda ani bir artış oldu. Однако по всей видимости, число человеческих жертв внезапно возросло.
Fakat trenle ilgili başka bir parça buldum. Но я нашёл другую песню про поезд.
Facianın ertesi günü Pripyat'ın boşaltılma kararı alındı ve o günden beri terk edilmiş durumda, fakat hayalet kasaba Çernobil Yasak Kuşak Bölgesi'nde türeyen facia turizmi sektörünün merkezi oldu. Припять была эвакуирована через день после взрыва и с тех пор навсегда покинута - хотя стала центром катастрофического туризма, который начал развиваться в Чернобыльской зоне отчуждения.
Fakat mültecileri tahliye etmek için çok küçük. Но он слишком мал для эвакуации беженцев.
Fakat, eğer bağımlı değişkenin sabit varyansı bulunmuyorsa, ağırlıklı karesi alınmış artıklar kullanılabilir (bakınız ağırlıklı en küçük kareler). Однако, в случае, когда зависимая переменная не имеет постоянной дисперсии, можно минимизировать сумму взвешенных квадратов.
Fakat tümörü hemen çıkartman gerektiği konusunda çok iyi bir teori geliştirdim. Но я придумала лучшие аргументы, чтобы ты немедленно удалил опухоль.
Fakat tarihte, Musevilik, gelecek dünya demek olan Olam Haba fikrini desteklemiştir. Однако, исторически, иудаизм описывал идею Олам Ха-Ба, идею грядущего мира.
Fakat, iş ortağınızla ciddi şekilde ilgileniyoruz. Однако ваш деловой партнер нас очень интересует.
Aniden bir aslan çıkagelir, kızı koklar, fakat kıza dokunmaz. Неожиданно появляется лев, обнюхивает её, однако не трогает девушку.
Fakat tüm bu yaşananlara rağmen 22 Ekim'de, United ile olan sözleşmesini beş yıl daha uzatarak Haziran 2015'e kadar kulüple anlaşmaya vardı. Однако он изменил решение, и 22 октября продлил контракт с "Манчестер Юнайтед" до 2015 года.
Fakat pek çok grup tanımlama yöntemleri, bu üç grubu da ayrı ayrı birer grup olarak göstermektedir. Однако, большая часть методов определения групп считает эти три группы отдельными самостоятельными образования.
Çok üzüleceğim! Fakat, toplum olarak, hepimiz hemfikiriz ki insanların Ulusal Marşı protesto etme hakkı var. я бы рад рассердиться на них, однако каждый имеет право на протест во время исполнения государственного гимна.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.