Sentence examples of "faturaları ödemek" in Turkish

<>
Faturaları ödemek seni soylu ya da başka birşey yapar sanıyorsun değil mi? Ты думаешь, что оплата счетов делает тебя благородным или каким-то еще?
Bu da faturaları ödemek, kızımı çimdirmek ve bir ev satın alabilmek için Carla'yla bütçe yapmak demek. А это значит оплачивать счета, купать нашу дочку и активно искать с Карлой возможность купить дом.
Faturalar yığıldı ve bizim faturaları ödemek için yeterince gelirimiz yok, bu nedenle bunu karşılamalıyız. Счета накапливаются, нам не хватает доходов, чтобы покрыть расходы, надо их сбалансировать.
Bedenin göçmen bürosundan taşındığı Moskova'daki Botkin morguna neredeyse $ ödemek zorunda kaldıklarını öne sürdüler. Они заявили, что должны были заплатить почти долларов США за услуги морга Боткинской больницы в Москве, куда было перевезено тело из миграционного центра.
Birkaç kişi işi duymuş ve Atticus Nevins'in faturaları ödediğini söylüyorlar. Несколько человек сказали, что Аттикус Невинс платил по счетам.
ve bana birşey ödemek zorunda değilsin. И вам не нужно платить мне.
Hastane faturaları var, ve Paul işsiz. Больничные счета, Пол пока без работы.
Ve ödemek zorunda bile değilsiniz. Вам даже платить не придется.
Faturaları vergi iadesi için saklıyorum. Я сохраняю квитанции для налогов.
Hayır, ben ödemek istiyorum. Нет, я хочу оплатить.
Faturaları ben ödüyorum, hafta sonları çalışıyorum. Я оплачиваю счета, работаю по выходным.
Bunlar için ne kadar ödemek istersin? Сколько вы готовы за них заплатить?
Ben sadece faturaları ödüyorum. Я просто оплачиваю счета.
Hayır. Ben ödemek isterim. Я бы хотела заплатить.
Baba, faturaları biliyorsun, değil mi? Папа, ты знаешь про медицинские счета?
Bu kadar güçlü bir adamın kendini sadakat için para ödemek zorunda hissetmesini tuhaf buluyorum sadece. Я просто считаю странным, что такой хороший парень чувствовал себя обязанным платить за верность.
Faturaları bölüşürüz, tasarruf ederiz. Разделим счета, сэкономим деньги.
Bilirsin, mülteciler bir şeyler ödemek zorundadır. Иммигранты, за свой путь надо платить.
Jim, faturaları ve hormon tedavisini inceledim tek seansı dolara mal oluyor. Я видела счет и гормональное лечение, они стоят долларов за штуку.
Aydınlanma, benzin, giyecek, yiyecek için para ödemek zorundayım. Мне надо платить за свет, газ, одежду, еду.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.