Sentence examples of "felç etmek" in Turkish

<>
Seni felç etmek istiyor. Она хочет тебя парализовать.
Eğer bir tek baskınla tüm sistemi felç etmek isteseydim, bunlar işe başlayacağım on beş kişi olurdu. Если бы я хотел уничтожить всю систему одним ударом, я бы начал именно с этих -ти.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Yüz kaslarını felç ediyor. Он парализует лицевые мускулы.
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Kraniotomiden sonra felç gitti. После краниотомии паралич исчез.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Sol tarafı tamamen felç ettim. Я полностью парализовал левую сторону.
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Sanırım babam kısmi felç geçiriyor. Кажется, у папы инсульт.
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor. Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Felç, kanama, ölüm. Инсульт, кровоизлияние, смерть.
Bizi yok etmek için bir virüs yaptılar. Они сделали вирус, чтобы уничтожить нас.
Ölmeden önce felç olmuş halde. Перед смертью она была парализована.
Saygısızlık etmek istemem efendim ama kendisi daha en başından beri bu yolculuğa sıcak bakmıyordu. При всём уважении, сэр, он вообще не хотел ехать в это турне.
Soyunda odasında bulundu, felç olabilir. В гримерке, возможно сердечный приступ.
Başkan'ı ele geçirmek ve Ring'i yok etmek. схватить Директора и уничтожить "Кольцо".
Sonra büyükbabam felç geçirdi. И дедушку хватил удар.
Bir ara sizinle özel bir sohbet etmek çok hoşuma gider. Я здесь новенькая. И очень хочу поболтать с вами тет-а-тет.
Delilik ve felç, kesinlikle nörolojik bir unsuru da olduğu anlamına gelir. Сумасшествие и паралич говорят о том, что неврологический компонент действительно присутствует.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.