Sentence examples of "göç etmek" in Turkish

<>
Sadece kaçmak, saklanmak ya da göç etmek istiyorum ya da... Я просто хочу сбежать или спрятаться, или иммигрировать, или...
Neden göç etmek istiyorsun? Почему ты хочешь эмигрировать?
1942 yılına kadar Viyana'da kaldıysa da, sonrasında Lugano'ya göç etmek zorunda kaldı. Она продолжала работать в Вене до 1942 года, а затем переехала в город Лугано, Швейцария.
Montana'daki göllerin yapısının Kanada kazlarının. Doğu-Batı göç yolları ile ne ilgisi var? Формирование озёр в штате Монтана никак не связано с миграцией канадских гусей.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Bu en iyi göç olacak. Это будет самая классная миграция.
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Ardından, Yugoslavya'ya göç ettim. И я переехала в Югославию.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Yasadışı göç ezelden beri vardı. Нелегальная иммиграция существует целую вечность.
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Göç politikası bir, belki de iki neslin oylarını bize getirir. Иммиграционная политика принесет нам поколения избирателей, может быть, два.
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor. Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Bulgaristan'da doğmuş .'de Amerika'ya göç etmiş. Из Болгарии, эмигрировал в США в.
Bizi yok etmek için bir virüs yaptılar. Они сделали вирус, чтобы уничтожить нас.
Ben burada doğdum! Göç eden sizsiniz. Я родился в этой стране, сэр!
Saygısızlık etmek istemem efendim ama kendisi daha en başından beri bu yolculuğa sıcak bakmıyordu. При всём уважении, сэр, он вообще не хотел ехать в это турне.
Aslında, birçok gezegenden insanlar Wraithlerden kaçmak için sığınak ararken buraya göç etmeyi tercih etti. Вообще-то, люди из нескольких миров уже решили эмигрировать сюда, ища убежище от Рейфов.
Başkan'ı ele geçirmek ve Ring'i yok etmek. схватить Директора и уничтожить "Кольцо".
Yabancı, yeni göç etti. Он недавно иммигрировал, иностранец.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.