Sentence examples of "göç olacak" in Turkish

<>
Bu en iyi göç olacak. Это будет самая классная миграция.
Montana'daki göllerin yapısının Kanada kazlarının. Doğu-Batı göç yolları ile ne ilgisi var? Формирование озёр в штате Монтана никак не связано с миграцией канадских гусей.
Mabedimiz, şimdi senin mezarın olacak. Теперь наш храм станет вашей гробницей.
Ardından, Yugoslavya'ya göç ettim. И я переехала в Югославию.
Bu hediye paketleri onları geri kazanmamız için bir şans olacak. Корзины с подарками станут нашими пропусками обратно в их жизни.
Sadece kaçmak, saklanmak ya da göç etmek istiyorum ya da... Я просто хочу сбежать или спрятаться, или иммигрировать, или...
Kahvenin bacağına ne faydası olacak? Как кофе поможет твоей ноге?
Yasadışı göç ezelden beri vardı. Нелегальная иммиграция существует целую вечность.
İnsanlar sürekli savaşla ilgili şeyleri okuyorlar, sonunda gerçek olacak. Люди читают о войне, и тогда она действительно происходит.
Neden göç etmek istiyorsun? Почему ты хочешь эмигрировать?
Bu iş olacak Frank. Hoşuna gitse de gitmese de. Это случится, Фрэнк, нравится тебе или нет.
Göç politikası bir, belki de iki neslin oylarını bize getirir. Иммиграционная политика принесет нам поколения избирателей, может быть, два.
Mess kadar onu, ben geri gelip size musallat olacak. Потеряешь её - и никогда не избавишься от моего призрака.
Bulgaristan'da doğmuş .'de Amerika'ya göç etmiş. Из Болгарии, эмигрировал в США в.
Önümüzdeki birkaç saat içinde yaşayıp yaşamayacağı belli olacak. Сегодня станет понятно, выживет он или нет.
Ben burada doğdum! Göç eden sizsiniz. Я родился в этой стране, сэр!
Ama bu gece Boynuz Tepe'de geçirdiğin son gece olacak. Но чтобы завтра и духу твоего здесь не было.
Aslında, birçok gezegenden insanlar Wraithlerden kaçmak için sığınak ararken buraya göç etmeyi tercih etti. Вообще-то, люди из нескольких миров уже решили эмигрировать сюда, ища убежище от Рейфов.
İçimde, ğer harpı bulamazsan, o küçük kıza kötü bir şeyler olacak gibi bir his var. Если ты не найдешь Харпа, я уверен, что с твоей сладенькой подружкой что-нибудь может случиться.
Yabancı, yeni göç etti. Он недавно иммигрировал, иностранец.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.