Sentence examples of "görme" in Turkish

<>
Ayrıca hareketi algılayan görme sistemlerimiz vardır. Geri kalanlar ise sınırları ve yüzleri belirler. И наше зрение настроено на распознавание как движения, так и образов и лиц.
Her gün Emmett'i görme umuduyla buraya geliyorum hala. Каждый день я всё надеюсь увидеть там Эммета.
Kayıtlara göre, şiddetli baş ağrıları çift görme ve gaipten sesler duyma varmış. Согласно записям он страдал от головной боли, двойного зрения, слышал голоса.
Beni görme ve hastalara şifa verme gücüne sahipsin. Ты наделен властью видеть Меня и исцелять больных.
Eğer böyle iki güçlü bilgi kaynağı birleşirse türünün sahip olmadığı net görme yetenekleri verecektir. Если соединить таких мощных источника знаний, они дадут видение за пределами вашего понимания.
Ama diğer insanları da görme ihtiyacı duyuyorum. Но мне нужно посмотреть и на других.
Görme ve koklama duyularını kaybedersin, ve pis olursun. Ты теряешь свой нюх и зрение, становишься грязным.
Aslında yeniden herkesi görme konusunda biraz gerginim. Вообще я немного волнуюсь увидеть всех снова.
Yani alglerle ortak bir atamız mı bulunuyor? Ve bu ortak atada görme duyumuzun izleri bulunabilir mi? Выходит, у нас с этими водорослями есть общий прародитель, и он обладал первыми зачатками зрения?
Zaman zaman küçük Charlie'yi görme şansı olacaktı. Возможность видеть маленького Чарли время от времени.
Görme duyusunu kaybetmiş bir adam düzenli olarak ziyaret ederdi. Один мужчина постоянно приходил туда. Он уже потерял зрение.
Bana seni tekrar görme şansı verildi. Мне выпал шанс увидеть тебя снова.
Yenilenen böbrekler gördüm. İyileşen kanserler gördüm. Geri gelen veya düzelen görme yetisine tanık oldum. Я был свидетелем самовосстановления почек, рассасывания раковой опухоли, улучшения и возвращения зрения.
Sara ile yakın mıydınız? Görme kaybı yaşamaya başladığında bir yıl önce, uzun sohbetler ederdik. Да, когда она стала терять зрение, уже почти год назад, мы подолгу беседовали.
Seni tekrar görme düşüncesine alışabilmem için zamana ihtiyacım var biraz. Мне нужно время, чтобы пришла мысль снова увидеть тебя.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.