Sentence examples of "güçlü değilsiniz" in Turkish

<>
Tayvan büyük bir güneş pili üreticisi olduğu için, güçlü akülerle birleştirilmiş ucuz güneş panelleri beklentisi bir umut kaynağı. Одна из перспектив развития - дешевые солнечные батареи в сочетании с мощным аккумулятором энергии, так как Тайвань является крупным производителем солнечных батарей.
Sadece bir yazar değilsiniz, aynı zamanda bir annesiniz de. Вы не только писатель, вы ещё и мама.
Oltada bir şey yok ama akıntı güçlü. Ничего не поймал, но течение сильное.
Üstelik olaylarla ilgili bana karşı dürüst değilsiniz. И вы не очень откровенны со мной.
Efendinin sinyali uçuş sistemlerine müdahale edecek kadar güçlü olmalı. Hatta bütün uçağı bile... Сигнал Владыки должен быть достаточно мощным, чтобы заглушить все системы управления полетом.
varsayalım ki, birlikte değilsiniz. Гипотетически, вы не вместе.
Rhiannon, nasıl dersiniz, güçlü bir kişiliğe sahip. Ри, он, что называется, сильная личность.
Kaç kişi olursanız olun, bana eş değilsiniz. Вы не чета мне независимо от вашего количества.
Babama en yakın insan Frankia'daki en güçlü insan ve sanki gücü birden genç bir askere vermiş gibi gözüküyor. Человек, приближенный к отцу самый могущественный человек Франкии И получается, что он отдал власть молодому солдату.
"Atalarımızın cennetteki evine girecek vasıfta kişiler değilsiniz." "Вы не достойны войти во владения духов предков"
Aşkımız ölümden daha güçlü. Наша любовь сильнее смерти.
Bir hayat kadınn cazibesine kapılan ilk kişi siz değilsiniz. Вы не первая, кому вскружила голову работящая девушка.
Bu savaş sayesinde çok daha dinamik ve güçlü bir ülke inşa edeceğim! Я сделаю нашу республику моложе, сильнее! С помощью этой войны.
Winter ama polis değilsiniz. Но вы не полицейский.
Öfke güçlü bir his olabilir. Ярость может быть сильной эмоцией.
Böyle bir sorunu olan ilk çift değilsiniz. Вы не первая пара с такой проблемой.
Aşk biyolojiden de güçlü gençler. Любовь сильнее биологии, ребята.
Bay Holmes değilsiniz, değil mi? Вы не мистер Холмс, да?
Daha güçlü, daha güvenli, daha kazançlı bir dünya. Yozlaşmayacak bir üst düzey yönetim sayesinde. Более сильный, безопасный и выгодный для нас мир, управляемый посредством неподкупных чиновников высочайшего уровня.
Küçük bir ihtiyar değilsiniz. Вы не маленький старичок.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.