Sentence examples of "gelişme gösterdi" in Turkish

<>
Joshua inanılmaz gelişme gösterdi. Джошуа сделал значительный прогресс.
Yine de, Miami'deki Kübalı sürgün topluluğunun sert kısmı, neredeyse genelleştirilmiş bir öfke gösterdi. Тем не менее, бескомпромиссный сектор кубинской эмиграции в Майами продемонстрировал практически всеобщую злость.
Duncan, Ruslar bayadır batı cephesinde bir gelişme kaydetmek için feryat ediyorlar. Дункан, русские уже давно требовали хоть какого-то продвижения на Западном фронте.
Birkaç ay içinde Rasmussen anketi genç yetişkinlerin sadece yüzde'sinin kapitalizmi sosyalizme yeğlediğini gösterdi. Несколько месяцев назад опросы Расмуссена показали, что лишь% молодых людей предпочитают капитализм социализму.
Castle, bomba imha ekibinde bir gelişme var mıymış diye bakmaya git sen. Tamam. Касл, почему бы тебе не узнать, есть ли новая информация от саперов?
Biyopsi kalp kasında fibrozis olduğunu gösterdi. Биопсия показала фиброз в сердечной мышце.
Siz yokken bir gelişme oldu. В ваше отсутствие кое-что произошло.
Paspası sana kim gösterdi? Кто показал вам швабру?
Bu, bir geri adımdır. Bir gelişme değil. Это шаг назад, а не продвижение вперед.
Sonra dışarı çıktı ve ona bazı kâğıtlar gösterdi. Затем вышел, и показал ему какие-то бумаги.
Romanla ilgili gelişme yok mu? Значит с книгой никакого прогресса?
Lexi bana başka bir yolun daha olduğunu gösterdi. Лекси показала мне, что есть другой путь.
Gelişme, - neye doğru? Успехи? В какой области?
Ve ne zaman Kronos geldi ve gücünü gösterdi, büyük bir korku yarattı. А когда прибыл Кронос и показал свою силу, он вселил большой страх.
Davada herhangi bir gelişme var mı? Были ли какие-то подвижки в деле?
Irene senin öğrenci filmini bana gösterdi ve çok beğendim. Айрин показала ваш студенческий фильм, он мне понравился.
İnsan evriminde bu kadar az bir gelişme kaydedilmesi beni şaşırttı. Я даже удивлен, какой маленький прогресс сделала человеческая эволюция.
Dağdaki bir uydu yayını patlamadan önce bir helikopteri gösterdi. Спутник показал, что незадолго до взрыва улетел вертолет.
Muhtemelen bir gelişme olup olmadığını soracak. Хочет узнать новости, я полагаю.
Sınıfta, daha henüz birkaç yılda elde etmiş olduğu ölçümlerin sonuçlarını gösterdi. И он показал нашему классу результаты своих измерений после первых лет эксперимента.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.