Sentence examples of "genellikle" in Turkish with translation "обычно"

<>
Genellikle bir yıldırım milyar jul enerji içerir. Обычно в молнии заключено миллиардов Джоулей энергии.
Özellikle, program kodunun genellikle yazılabilir olmadığı, dolayısıyla yazma sırasında kopyalama nedeniyle potansiyel isabetlerin düşük olduğu bulundu. В частности, он находил программный код, который обычно не записываем, и поэтому копирование при записи случается редко.
İyi insanlar genellikle gezegenin kaderi sözkonusuyken pazarlığa girişmez. Воспитанные люди обычно не торгуются за судьбу планеты.
Rita genellikle çocukları için eve zamanında gelir. Обычно Рита приезжает вовремя и забирает детей.
Ve genellikle kimlerin hapishane kaydı olur? А у кого обычно бывают приводы?
Böyle bir cinayet genellikle yıl hapis gerektirir. Обычно такое убийство тянет на лет заключения...
Bu tür genellikle Samanyolu Galaksisinin galaktik düzleminde veya yakınında bulunur. Такие скопления обычно находились внутри или возле галактической плоскости.
Bir köy tuvaleti genellikle üç ana öğeden oluşur: Ямная уборная обычно состоит из трёх основных частей:
Kredi kartı kullanımı genellikle iş yapıldığının kanıtıdır, değil mi? Использование кредитной карточки обычно свидетельствует о коммерческой операции, нет?
Borsacılar genellikle New York'ta sabah çanı çalmadan birkaç saat önce işe giderler. Биржевые работники обычно приходят за несколько часов до рабочего дня в Нью-Йорке.
Genellikle, hassas bir makineyi ikiye bölmezsin, ama elektrikli aletler iğreti direğinden yapılır. Обычно, никто не распиливает высокотехнологичные станки пополам, но электроинструменты созданы для импровизаций.
Biliyorsun, senin gibi bu kadar moda şeyi biraraya getirenler genellikle gay adamlardır. Знаешь, обычно только геи умудряются обставить квартиру так ультра-модно, как ты.
Ancak bu tarz tünelleri genellikle arkeolojik kazı bölgelerinde görmüştüm. Но я обычно нахожу такие отверстия на археологических раскопках.
Genellikle garip konuşmalar, rahatsız edici sessizlikler olur, keşke söylemeseydim dediğin şeyler kulağında sürekli çınlar. Обычно это стеснительные разговоры, неловкое молчание повторение слов, которые ты бы хотел не говорить.
Ve sonra genellikle itfaiyeyi aramak zorunda kalırız. А затем нам обычно приходится вызывать пожарных.
Fareler ve sıçanlar genellikle "aynı sofrayı paylaşan" manasına gelen "asalak kemirgenler" olarak adlandırılırlar. Крысы и мыши обычно называются грызунами-сотрапезниками. Это в буквальном смысле означает что они делят с нами пищу.
Evet, ben genellikle paramı alkole ve kadınlara harcarım. Обычно я всё сразу спускаю на выпивку и женщин.
Genellikle vahşi yaşamlarında kaybolan insanlar yürüyüşçülerdir, Dağ bisikletçileri, joggers, ama bu üç değildi. Обычно в глуши пропадают походники, велосипедисты, бегуны, но эти к ним не относятся.
Biyolojik anneniz genellikle genç bir kızdır ve vasıflı insanlar olduğunuzdan emin olmak ister. Обычно мать - это юная девушка. Она убеждается, что вы достойные люди.
Sadece Pasifik kıyılarında ve genellikle tatlı suya yakın vücutlarda bulunur. Растёт только на тихоокеанском побережье, обычно возле пресноводных водоёмов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.