Sentence examples of "geri aldın" in Turkish

<>
Arabanı geri aldın mı? Ты вернула свою машину?
İşini geri aldın mı? Получила назад свою работу?
Neyse, en azından paranı geri aldın. По крайней мере ты вернул свои деньги.
Sen de bir hafta sonra geri gelip, cesedini nehre atıp cüzdanını ve telefonunu aldın öyle mi? И ты вернулся через неделю и бросил его тело в реку, взял его бумажник и телефон?
Hükümetin okullardaki "yeniden yapılandırma" planında geri adım atmasından dolayı, São Paulo'daki öğrenci harekatının büyük bir zafer kazandığı görülüyor. Движение студентов Сан - Паулу одержало крупную победу. Правительство откладывает свой план "реорганизации".
Babama jakuzi mi aldın? Ты купила папе джакузи?
Kahire Havaalanına gelen gazeteci güvenlik tarafından durdurulup hiçbir açıklama yapılmadan Prag'a geri gönderildi. Он был остановлен охраной и должен быть депортирован назад в Прагу, не получая при этом каких - либо объяснений.
Yalnızca tek bir pozisyonumuz vardı, onu da sen aldın. У нас есть только одно место - его получила ты.
Lütfen onu bana geri verebilir misiniz? Вы не могли бы его вернуть?
Yeni iş kartlarını aldın mı? Ты уже получил новые визитки?
Askeri güçlerimiz yeni yerlerinden çok sayıda Arjantin askerinin Port Stanley'e doğru geri çekildiğini görebiliyorlar. Со своих новых позиций, наши силы наблюдают отступление аргентинских солдат обратно в Порт-Стенли.
Tabakları ver. Şimdiden iki dilim mi aldın? Çeviri: О, ого, ты уже взял два куска.
Ve hapse geri döneceksin. И ты вернёшься назад.
Dans daveti aldın mı? -Henüz değil. А тебя кто-нибудь уже пригласил на танцы?
O belgeleri geri alacak mıyız? Мы получим эти документы обратно?
Bana reçete mi aldın? Вы взяли мне направление?
Dün geri alınmak için yalvarıyordun. Вчера ты умоляла забрать тебя.
Ve onu canlı yakalamak için emir aldın. И у тебя приказ взять его живым.
Çok yakında Kiera Cameron'u geleceğe geri döndürme şansı elde edeceksin. Скоро тебе предоставится возможность отправить Киру Кэмерон обратно в будущее.
Sonunda bir ev aldın işte, ben de çalışmayı sevmem biliyorsun. Теперь ты купил дом, знаешь я так не люблю работать.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.