Sentence examples of "getirmek için" in Turkish

<>
Mayıs ortasında internet temelli araçlar ile yerli dillerini canlandırmak üzerine çalışan ilgili kişileri bir araya getirmek için açık katılım çağrısı yayınladık. В середине мая в поисках заинтересованных людей, которые уже включены в работу по возрождению своих родных языков путём их использования в Интернете, мы объявили об отборе участников предстоящего слёта.
Onu geri getirmek için elimizden gelen herşeyi yapacağız. Мы сделаем всё, чтобы вернуть её домой.
Onu getirmek için tüm geceyi yolda geçireceğiz şimdi. Теперь нам придётся ехать за ней всю ночь.
Benim oğlumu, Matt Parkman, getirmek için görevlendirildin. Ты должна была завербовать моего сына, Мэтта Паркмана.
Ben, bize o dava paketini daha kısa zamanda getirmek için arşivcilere baskı yap. Бен, попробуй надавить на сотрудников архива, может удастся получить то дело раньше.
Düşen savaşçılarımızı geri getirmek için ihtiyacımız olan tek şey. Здесь есть всё что нужно, чтобы вернуть падших.
Onu buraya getirmek için iyi bir sebebin vardır umarım. У тебя должна быть веская причина приводить его сюда.
Seni Kore'ye getirmek için birçok nedenim var. Найдется масса причин вернуть вас в Корею.
Cenin pozisyonuna getirmek için yardım et. Помоги положить его в позу эмбриона.
Adamını getirmek için onu göndermişsin ya. Ты отправил его за своим человеком.
O zaman neden onu buraya getirmek için bu kadar zahmete girdin? Тогда к чему все эти хлопоты, чтобы доставить его сюда?
Yani alarmı etkisiz hale getirmek için deliyoruz. Итак, сверлим, чтобы обойти сигнализацию...
Bende her şeyi hazır hale getirmek için kamyoneti ayarlarım. У меня готов грузовик, я всё вам отправлю.
Daha karanlık bir gece getirmek için uyu. Ты вернешься к нам во тьме ночи.
Hareketlilik, ki böylece'leri geri getirebileceğiz gözünüzü Şah'a diktiğinizde, aşama ikiyi gündeme getirmek için hazır olur. Таким образом мы переместим -е сюда и подготовимся к фазе два, как только вы обнаружите Шаха.
Beni üç kağıda getirmek için bir sürü fırsatın vardı. У тебя было куча возможностей, чтобы выдать меня.
Onu geri getirmek için elimden geleni yaptım. Я делал всё, чтобы помочь ему.
Ayrıca O'nu sağ salim getirmek için de bir planım vardı. У меня также был план, гарантировавший ее благополучное возвращение.
Yeni verilere açıklık getirmek için daha geniş bir alandan yardım istiyoruz. Мы раскрываем новую, более широкую зону для рассмотрения новых данных.
Ben gerçekleri dile getirmek için buradayım Bay Mbeki. Я здесь только собираю информацию, мистер Мбеки.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.