Sentence examples of "haber vermek" in Turkish

<>
Sınav kuruluna haber vermek zorundayım. Я должна сообщить экзаменационной комиссии.
Ailene haber vermek bir aile birleşmesi anlamına gelmiyor. Звонок родителям ещё не означает воссоединение с семьёй.
insanlara kötü haber vermek için eğitildim. Меня учили преподносить плохие новости людям.
Siz de müsaitseniz bugün öğlende fotoğraf çekimine gelebileceğimi haber vermek için aramıştım. Я фотограф, и звоню сказать, что могу приехать после обеда.
Sadece bebekle ilgili gelişmeleri haber vermek için gelmiştim. Я просто пришла сообщить ему новости о ребенке.
Önceden haber vermek güzel olurdu. Можно было и предупредить заранее.
Biraz aceleci davranmamışlar mı haber vermek için? Вроде рано бить тревогу, разве нет?
Affedersiniz, Stuart'ın bağırsak naklini gerçekleştirdiğimi haber vermek istedim. О, прости, Стюарту, его трансплантат сегодня.
Geçen gün size haber vermek için aramıştım. Я звонил вам на днях сообщить новость.
Hayır, benim, Norm, bu akşamki partiyi haber vermek istedim. Нет, это я, Норм, Просто напомнить о вечеринке сегодня.
Bakın binbaşı, üstlerinize koşup, gökler yıkılıyor diye haber vermek istiyorsanız devam edin. Послушайте, майор, если вы хотите поставить свое начальство на уши - вперед.
Sana kötü haber vermek istemem "Ghee", ama o Guy. Не хочу тебя расстраивать, Ги, но это "гай".
O işin halledildiğini haber vermek için aradım. Хотел Вас уведомить, что дело сделано.
Bağımsız haber kaynağı Animal Político, cinayet öncesi Adame'ın birçok kez haberciliği bırakması üzerine tehdit aldığını yazdı. Независимое агентство новостей Animal Politico сообщает о том, что перед смертью Адаме несколько раз получал в свой адрес угрозы с требованиями прекратить журналистскую деятельность.
Bazen polis tarafından durduruluyor, tutuklanmamak için onlara rüşvet vermek zorunda kalıyor. Он часто сталкивается с полицией, которой ему приходится давать взятки, чтобы избежать ареста.
Türkmenistan'daki Starbucks Açılışı Yalan Haber Çıktı Открытие Starbucks в Туркменистане - фейковые новости
Bana o şarkıları vermek, planının bir parçasıydı değil mi? Решил дать мне песню, чтобы потом обвинить в плагиате?
Maestro Rivera'dan haber aldın mı? Что-нибудь слышно от Маэстро Риверы?
Böyle bir yabancı için çalışma izni vermek alışıldık değil. Непривычно давать разрешение на работу для иностранца вот так.
Birilerine haber verelim mi? Нам стоит кому-нибудь позвонить?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.