Sentence examples of "hakkına sahip" in Turkish
Ancak Bakan, bunun sadece kamu güvenliğini korumak amacıyla yapıldığını ve sağlık personelinin görüşlerini özgürce ifade etme hakkına sahip olduğuna dikkat çekti.
Однако министр объяснил, что это было сделано в целях обеспечения общественной безопасности и добавил, что медицинский персонал имеет право свободно выражать свое мнение.
Kazanan, mekan yanarken dışarıda olma hakkına sahip olacak.
Победитель сможет быть снаружи, когда это место взорвется.
Uçakta boş yer olacak ve kurtarma operasyonuna tam erişim hakkına sahip tek gazeteci olarak oraya gideceksin.
В самолете есть место, Вы будете единственным представителем прессы с неограниченным доступом к спасательной операции.
Tamam, insanoğlunun sahip olduğu her palamutu alma hakkına sahip değil.
Хорошо, она не может купить каждый желудь, известный человеку.
Büyük bir sivilcen varsa fikrini söyleme hakkına sahip olamıyor musun?
Раз у тебя угри, тебе непозволительно иметь своё мнение?
Her kulüp, kural değişiklikleri ve sözleşmeler gibi konularda bir oy hakkına sahip bir hissedardır.
Каждый клуб является акционером с одним голосом по вопросам, связанным с изменением правил проведения турнира или спонсорскими контрактами.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar.
Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Tutsak bir şövalye, kendisini esir alanın kimliğini bilme hakkına sahiptir.
Пленный рыцарь имеет право знать имя того, кто его пленил.
Beyaz şortlu, Ken bebeği saçlarına sahip hoş bir çocukla çıkmanın hiçbir yanı yanlış değil.
А что такого плохого в милом парне в белой рубашке и причёской как у Кена?
Böyle bir şikâyet söz konusu olduğunda bir avukat tutarak süreyi uzatma hakkına sahipsiniz.
Поскольку жалоба подана, у вас есть право отсрочки для встречи с адвокатом.
Varlık sahibi olmanın tek onurlu yolu ona doğuştan sahip olmak.
Единственным достойным способом накопить богатство это получить его после рождения.
Kalbime, aklıma ya da ruhuma asla sahip olamazsın.
Вам никогда не получить моего сердца и моей души.
Şu anda, günümüzde sahip olduklarımızdan üslü katlar seviyesinde daha hızlı işlem yapabilen bir süper bilgisayar üzerinde çalışıyorum.
Прямо сейчас я работаю над суперкомпьютером, производительность которого по порядку возрастания величин быстрее, чем что-либо сегодня.
Nakliye subayı bir taburun ihtiyaçlarını karşılıyorsa komutanına danışma hakkına sahiptir. Buranın komutanı benim.
Офицер транспортной службы имеет право обратиться к командиру батальона, который он снабжает.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert