Sentence examples of "hakkına sahipsin" in Turkish

<>
Çeneni kapatma hakkına sahipsin. Söyleyeceğin her aptalca laf mahkemede sana karşı kullanılabilir ve de kullanılacaktır. Любая глупость, что ты скажешь, может и будет использована против тебя в суде.
Bir avukatla konuşma ve herhangi bir sorgulama esnasında avukatını yanında bulundurma hakkına sahipsin. Вы имеете право на адвоката и ваш адвокат может присутствовать на всех допросах.
Gidelim. Brian Stiller, sessiz kalma hakkına sahipsin. Брайан Стиллер, ты имеешь право хранить молчание.
Ancak Bakan, bunun sadece kamu güvenliğini korumak amacıyla yapıldığını ve sağlık personelinin görüşlerini özgürce ifade etme hakkına sahip olduğuna dikkat çekti. Однако министр объяснил, что это было сделано в целях обеспечения общественной безопасности и добавил, что медицинский персонал имеет право свободно выражать свое мнение.
Onlardan çoğuna sahipsin gibi görünüyor. Кажется у тебя их много.
Tutsak bir şövalye, kendisini esir alanın kimliğini bilme hakkına sahiptir. Пленный рыцарь имеет право знать имя того, кто его пленил.
Sen de yüzüğe sahipsin. У тебя есть кольцо.
Sessiz kalma hakkına sahipsiniz. Anlıyor musunuz? Вы имеете право молчать Вы понимаете?
Olabilecek en berbat müzik zevkine sahipsin. У тебя самый ужасный музыкальный вкус.
Böyle bir şikâyet söz konusu olduğunda bir avukat tutarak süreyi uzatma hakkına sahipsiniz. Поскольку жалоба подана, у вас есть право отсрочки для встречи с адвокатом.
Bir savaşçının gözlerine sahipsin, bu doğru. У тебя глаза воина, это правда.
Kablolu tv izleme hakkına sahipsiniz. Есть право на кабельное ТВ.
İyi bir sevgiliye sahipsin, biliyor musun? А у тебя отличная девочка, понимаешь?
Yalnızca Tanrı can alma hakkına sahiptir. Только Бог может забрать человеческую жизнь.
Sanırım bu çılgın dövmelere de bu yüzden sahipsin. Наверное, татуировки у тебя тоже для этого.
Nakliye subayı bir taburun ihtiyaçlarını karşılıyorsa komutanına danışma hakkına sahiptir. Buranın komutanı benim. Офицер транспортной службы имеет право обратиться к командиру батальона, который он снабжает.
Bir de benimle takılma şansına sahipsin. И ты можешь зависать со мной.
Kanunun ve'cü maddesi uyarınca, avukatımı kovma ve kendimi temsil etme hakkına sahibim. Это мое право согласно и поправкам - уволить своего адвоката и представлять себя.
Buraya gelmek için koca güne sahipsin. Ты можешь приходить сюда весь день.
Ama yine de çıkabilecek her türlü soru için yanınızda avukat bulundurma hakkına sahipsiniz. У вас также есть право отвечать на любые вопросы только в присутствии адвоката.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.