Sentence examples of "hayatını" in Turkish with translation "жизни"

<>
Kendi hayatını riske atarak bizimkini mi almaya çalışıyorsun? Пытаешься забрать наши жизни пожертвовав при этом своей?
İkinci olarak dostunuz Bolşevikler'in hayatını kurtarmak için hayati ilaçlarınızı korumaya çalışırken vuruldunuz ve ağır yaralandınız. Дважды вы были серьезно ранены, защищая драгоценные припасы, чтобы спасти жизни ваших братьев-большевиков.
Başka insanların da hayatını kurtarmama yardımcı oldu. И еще помогал мне спасать другие жизни.
Bu haber birilerinin hayatını değiştirecek Barry. Эта история изменит жизни, Барри.
Öyle olsaydı, bir sürü vatandaşın hayatını feda etmekte ısrar etmezdi. Иначе он не смог бы отдать в жертву жизни наших граждан.
Sen bana tutmuş valinin cinsel hayatını mı soruyorsun? А ты задаешь вопросы о сексуальной жизни губернатора?
Biraz çılgınlık, birçok iyi insanın hayatını tahrip edebiliyor.. Безумие некоторых, может испортить жизни многих хороших людей.
Aranızdaki bağlantıyı ortaya çıkarmak için hayatını didik didik eden dedektiflerim var. Мои детективы копаются в вашей жизни, ищут связь между вами.
Bir öğrencinin, bir başkasının hayatını tehdit etmesine izin veremem. Я не позволю, чтобы один ученик угрожал жизни другому.
Sadece sekiz masum insanın hayatını tehlikeye attınız. Вы подвергли опасности жизни восьми невинных людей.
Eğer kızlar öldüyse, oğlunun hayatını intikam peşinde harcamasına izin verme. Если девочки погибли, не позволяй мальчикам лишиться жизни ради мести.
Sookie'nin hayatını kurtardığın için sana teşekkür etmek istiyorum. Я хочу поблагодарить тебя за спасение жизни Сьюки.
İronik. Çünkü hem izinsiz mülke giriyorsun, hem de oğlumun hayatını tehdit etmeye cüret ediyorsun. Парадоксально, ведь технически, вы незаконно сюда проникли, попутно угрожая жизни моего сына.
Eminim Bay Thomas ajanların hayatını riske atmak gibi bir niyeti yoktur. Я уверена, мистер Томас не хочет подвергать жизни агентов риску.
Bu belgeselde kendisine ayrılan 10 dakika boyunca kariyerinin detaylarını ve porno sektörü dışındaki hayatını anlattı. Бизнес удовольствия "(), Джесси была в центре внимания последние 10 минут фильма, подробным образом рассказав о своей карьере и жизни вне порноиндустрии.
Düello seni onursuzluktan kurtarır, ama senin hayatını, sığır, sonsuza dek elinden alır. Дуэль хотя избавит тебя от бесчестия, но жизни тебя, скота, лишит навсегда.
Ve önümüzdeki dakika boyunca.. Phyllis Lapin ve Bob Vance'in hayatını anlatacağım turun rehberi olacağım. И в течение следующих минут, я буду вашим гидом по жизни Боба и Филлис.
Tüm bu öfke, bu kin, bu kızgınlık Sen şişeleme olduğunu, bu hayatını hem de mahvediyor. Весь этот гнев, эта горечь, эта обида, что вы носите, это рушит ваши жизни.
Ancak İvan Vladislav, vasalının hayatını tehdit etmeyeceğine söz verdi ve iyi niyetin bir kanıtı olarak kendisine bir altın haç gönderdi. Иван Владислав, однако, пообещал не угрожать жизни своего вассала и послал ему золотой крест в качестве доказательства добрых намерений.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.